Almanya’da Vatandaşlık Başvurusunda Tepki Çeken Sorular

Almanya’da Vatandaşlık Başvurusunda Tepki Çeken Sorular

@shutterstock

Almanya’nın Köln şehrinde vatandaşlık başvurusu yapan S.Y., sözlü sınavda karşılaştığı kışkırtıcı sorular karşısında şaşkınlık yaşadı. Sınavın, Almanya ile ilgili beklenmedik konulara odaklandığını ifade etti. Avukat Yalçın Tekinoğlu konuyu Camia Haber’e değerlendirdi.

Almanya’da göçmenlerin Alman vatandaşlığa geçiş süreçlerinde karşılaştıkları zorluklar her geçen gün artıyor.

Son olarak Almanya’nın Köln kentinde yaşayan S.Y., süresiz oturum izninin ardından Alman vatandaşlığına başvurdu. 10 Ekim’de düzenlenen sözlü sınavda karşılaştığı sorular karşısında hayrete düştüğünü belirten S.Y., soruların çoğunun Almanya’yla alakasız olduğunu ifade etti.

“Halifelik Hakkında Sorular Soruldu”

S.Y., “Filistin-İsrail meselesi hakkında soru sorulacağını bildiğini, ancak soruların yüzde 80’i’nin Almanya ile ilgili olmadığını söyledi. Örneğin, halifelik ve düşünce özgürlüğü konularında sorular yöneltildi” dedi.

“Doğu Kadını İle Batı Kadını Arasındaki Farklar Neler?”

Sınavda kendisine yöneltilen bazı sorular arasında, “Almanya’da halifelik olmalı mı?”, “Doğunun kadını ile batının kadını arasındaki farklar nelerdir?” ve “Hamas’ın terör örgütü olduğunu kabul ediyor musunuz?” gibi ifadelerin yer aldığını belirtti.

 “Türkiye’de Diktatörlük Var”

S.Y., “Birçok devlet yönetim şekli var. Örneğin, Türkiye’de diktatörlük var. Almanya’nın yönetim şekli nedir?” sorusuna “Türkiye diktatörlükle yönetilmiyor.” yanıtı üzerine, mülakat görevlisinin “Kusura bakmayın, bilmiyordum” şeklindeki yanıtının da samimi olmadığını düşündüğünü belirtti.

 “Bu Tarz Bir Muameleyi Kabul Edilemez Buluyorum”

Sınav için çeşitli uygulamalarla hazırlık yaptığını söyleyen S.Y., “Almanya’nın başbakanı, siyasi partileri ve eyaletleri gibi konularda sorular bekliyordum. Ancak, kendimi sanki mahkemede yargılanıyormuşum gibi hissettim. Almanya’ya geldiğimden beri çalışmama ve vergimi ödememe rağmen bu tarz bir muameleyi kabul edilemez buluyorum.” şeklinde konuştu.

 Köln’de yaşanan  son olay, Almanya’da vatandaşlık başvurusunda karşılaşılan ayrımcı ve provoke edici soruları gündeme getirirken,  konuyla ilgili Almanya’da vatandaşlık, göç ve ayrımcılık konularında uzmanlaşmış avukat Yalçın Tekinoğlu Camia Haber’e konuştu.

Avukat Yalçın Tekinoğlu Camia Haber’e Konuştu.

“Sorular Yasal Dayanağa Dayanmalı”

Tekinoğlu, herhangi bir resmi makamın, bir kişiyi zan altında bırakacak sorular sormadan önce yasal bir dayanağa sahip olması gerektiğini belirtti. Şu ifadeleri kullandı:

“Bir kişinin aşırılık yanlısı olduğuna dair bir şüphe varsa, elbette bu konuda sorular sorulabilir. Ancak, hiçbir somut kanıt ya da hukuki altyapı yokken kişilere provoke edici sorular sormak anayasal haklara aykırıdır. Her memur, hareket ederken bir kanun maddesine dayanmak zorundadır. Kendi inisiyatifiyle veya kişisel kanaatlerine dayanarak vatandaşlık başvurusunda sorular soramaz.”

“Türkiye’deki Yönetim Şekli Almanya’daki Memurun Konusu Değil”

Tekinoğlu, Almanya’daki memurların vatandaşlık başvuruları sırasında, başka ülkelerin siyasi sistemleri hakkında yargıda bulunmalarının da hukuki olmadığını vurguladı:

Tekinoğlu, “Bir vatandaşlık başvurusunda Türkiye’deki yönetim şekliyle ilgili sorular sormak, memurun yetkisinde değildir. Almanya’nın demokratik düzeni ve kanunları vatandaşlığa geçişte sorulabilir, ancak başka ülkelerin siyasi yapılarıyla ilgili sorular ve hükümler vermek tamamen konunun dışındadır.”dedi. Ayrıca, Almanya’da kendi cevabımızı sorunun içerisine koymanın hukuki olarak bir suç olduğunun da altını çizdi.

 Vatandaşlara Tavsiye: “Hangi Kanun Maddesine Dayanarak Bu Soruyu Soruyorsunuz?”

Tekinoğlu, vatandaşların haklarını korumak için dikkat etmeleri gereken en önemli noktalardan birinin, resmi makamların yasal dayanağını sorgulamak olduğunu belirtti. Şu tavsiyelerde bulundu:

“Eğer herhangi bir kamu görevlisi, size karşı fiziki ya da ya da sözlü bir tutum sergiliyorsa, vatandaşlar kesinlikle bu soruyu, hareketi, hangi kanun maddesine dayanarak yaptığını sormalı. Eğer memur bu soruya yasal bir dayanak gösteremiyorsa, başvuru sahibi bu soruya cevap vermeme hakkına sahiptir.”

 Vatandaşlık Sürecinde Yıldırma Taktikleri

Almanya’da vatandaşlığa kabul sürecinin normalde üç ay içinde sonuçlandırılması gerektiğini belirten Tekinoğlu, sürecin uzatılarak başvuru sahiplerinin yıldırılmaya çalışıldığını ileri sürdü.

Tekinoğlu şu ifadeleri kullandı: “Yasal olarak bir başvurunun en geç üç ay içinde sonuçlandırılması gerekiyor. Ancak bazı durumlarda vatandaşlığa geçiş sürecinin 1,5 yıl veya daha fazla süreceği söyleniyor. Bu, başvuru sahiplerini yıldırma amacı taşıyan bir strateji olabilir.

27 Haziran’da Yürürlüğe Girmişti

Almanya’da yeni vatandaşlık yasası 27 Haziran itibarıyla resmen yürürlüğe girdi. Vatandaşlığa kabul olma süreci birçok şarta bağlı. Tüm bu şartlar sağlandığında, vatandaşlığa geçilebiliyor. Ancak bu şartlardan birinin yerine getirilememesi durumunda, vatandaşlığa kabul süreci başarısız sayılıyor. Diğer şartlarda özellikle iyi performans gösterilmişse, ilgili makamlar bazı durumlarda inisiyatif alıp vatandaşlığa kabulü onaylayabiliyor.(bb)