“Biz Nasipli Bir Nesiliz”

Bu sayımızda Almanya’nın Hamburg kentinde yaşayan 22 yaşındaki Mahmut Güraltunkeser ile konuştuk. Mahmut hem meslek eğitimini tamamlamaya hem de fahri görevlerine devam etmeye özen gösteriyor.
- Gençlik
- 20 Aralık 2024
Fatma Yılkın
Mahmut, bize kendini tanıtır mısın?
Adım Mahmut Güraltunkeser, 22 yaşındayım. 4 kardeşiz. Almanya’da doğdum, büyüdüm. Aslen Sivaslıyım. Kardeşlerim ve ben Almanya’da dördüncü nesli temsil ediyoruz. Almanya’da 4’üncü nesil önceki nesillere göre çok avantajlı. İlk nesil, yani büyük dedelerim biraz çalışıp Türkiye’ye geri dönme amacıyla Almanya’ya gelmişler. Çok geçmeden oğullarının, yani dedelerim Naci Dok ve rahmetli Ömer Güraltunkeser’in Almanya’ya gelmelerine vesile olmuşlar. Bu iki nesil burada gerçekten zor dönemler geçirmiş. Hem ağır ve zor işlerde çalışmışlar hem de Almanca bilmedikleri için hep kendi aralarında kalmışlar. Ardından gelen 3’üncü nesil yani annem ve babam burada eğitim görmüşler. Tabi, bu bizim nesil için büyük bir kazanç oldu. Bizim eğitimimizde ve meslek seçimlerimizde anne-babamızın yönlendirmesi etkili oldu. Biz bayağı nasipli bir nesiliz.
“BABAM AYNI ZAMANDA İŞ ARKADAŞIM”
Ailen seni nasıl yönlendirdi? Hangi mesleği seçtin?
Almanya’da liseden sonra, üniversitede bir bölüme girebilmek için ‘Abitur’ gerekiyor. Liseyi bitirdikten sonra hemen üniversiteye başlamayı istemedim. Açıkcası önce işin pratiğini öğrenmek istedim. Bunu da ailem ile paylaştım. Annem de babam da sağ olsunlar beni bu konuda desteklediler. Özellikle Türkiye’de savunma sanayindeki gelişmeler beni çok heyecanlandırıyor. Ben de bundan dolayı havacılık sektörüne yöneldim. Havacılık sektörünün hızla gelişmeye devam ediyor olması, bu sektörün gelecekte daha da önem kazanacağını gösteriyor. Bu yüzden şu an özel bir firmada uçak teknisyeni olarak mesleğime devam ediyorum. Babam da aynı firmada mühendis. Babam aynı zamanda iş arkadaşım. Tabi, işimiz gereği çoğu zaman farklı yerlerde çalışıyoruz.
Peki, Mahmut ileriye yönelik hedeflerin neler?
Az önce bahsettiğim gibi önce işin pratiğini öğrenmek istedim. Mesleğimi tamamladıktan sonra üniversite için deyim yerindeyse giriş belgem, yani ‘Abitur’um var hem de bana büyük kolaylık sağlayacak, mesleki deneyimim olacak inşallah. Teori ağırlıklı olan eğitimin öncesinde pratiği öğrenmiş olmak bence büyük avantaj olacak. Hedefim kendimi bu yönde geliştirmek. Hatta babamın yolundan gidip Allah nasip ederse mühendis olmayı da isterim.
Bize yetiştiğin, dinî öğrenimini gördüğün ortamdan bahseder misin?
Bizim şubemiz İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG)’e ait Hamburg bölgesine bağlı Küçük İstanbul Şubesi. Adından da anlaşılacağı üzere Türklerin çoğunlukla yaşadığı bir yer olduğu için caminin de adı Küçük İstanbul Camii olmuş. Buraya gelen ilk nesil işçiler tersanede çalışmışlar. Tersanede onlara küçük bir oda tahsis edilmiş namaz kılmaları için. Sonrasında bu oda yeterli olmadığından dolayı daha büyük bir mescit ihtiyacı doğmuş. Yani yanlış olmasın, sanırım 70’li yıllardan beri bu şube burada faaliyette. Dedem Naci Dok şubenin ilk kurucularından. Annem ve babam da burada eğitim görmüşler. Bizler de. Hatta zaman zaman çocukların çok olduğu dönemlerde ben de küçükleri okuttum. Daha doğrusu hocamıza yardım ettim. O dönemlerde katıldığım Avrupa Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması’nda Kuzey Avrupa ikincisi olmuştum.
“BİZ DE KÜÇÜKLERE ÖRNEK OLMALIYIZ”
Mesleğinin yanı sıra hâlen camide veya gençlikte görev alıyor musun?
Tabii, hem şubede hem de bölge gençlik teşkilatında görevlerim devam ediyor. Bu benim için çok önemli çünkü bizden öncekiler de hep kendilerinden küçükler için güzel çalışmalar sunmaya gayret ettiler. Şimdi sıra bizde. Büyüklerimizden devraldığımız gençliğe biz de örnek olmalıyız ve onlara yol göstermeliyiz. Bunu tabi hem örnek olmak için hem de Allah rızasını kazanmak için yapmaya özen gösteriyorum. Mesleğimin yanı sıra fahri görevlerim bana manen çok iyi geliyor. Bunu tüm gençlere de tavsiye ediyorum. Meslek yaparken veya üniversiteye giderken yanı sıra şube veya bölge çalışmalarına dahil olsunlar. Dediğim gibi dinî gelişimimi önemsiyorum. Bu yüzden şu an kendimi geliştirmek için de İslami İlimler Kursuna katılıyorum.
“HER GÜN YENİ ŞEYLER ÖĞRENSİNLER”
Mahmut, genç okurlarımıza üç tavsiyede bulun desek, ne söylemek istersin?
Hayatta verecekleri önemli kararlarda önce anne-babalarının fikrini alıp, onlarla istişare etsinler. Sonrasında verdikleri kararın arkasında dursunlar ve yollarında ilerlesinler. Son olarak da kendilerini geliştirmeye devam etsinler. Ben öyle yapmaya çalışıyorum. Her gün yeni şeyler öğrenmeye gayret ediyorum ve bundan keyif alıyorum.