YAZARLAR
Suriyelileri Geri Gönderme Telaşı

Günlerdir televizyonlarda 61 yıl süren zulümden ve bir diktatörden kurtulmanın sevincini doya doya yaşayan Suriyelileri izledik. Esad rejiminin zindanlarından kurtulanların anlattıkları ise zulmün boyutunu gözler önüne seren cinsten.
Avrupa’da ise birçok ülke iç savaş nedeniyle Suriye’den buraya gelmiş olan mültecilerle nasıl başa çıkacaklarını tartışıyor. Esad’ın devrilmesinin ardından henüz birkaç saat geçmeden bir kısım politikacılar hemen Suriyeli mültecileri geri göndermeye dair açıklamalar yaptı. Almanya, İsveç, Danimarka ve Norveç Suriyelilere yönelik sığınma kararlarını geçici olarak askıya aldıklarını açıklayan ilk ülkeler oldu.
Fransa İçişleri Bakanlığı şimdilik bir adım atmadı, Suriye vatandaşlarının iltica taleplerini askıya alma ihtimali üzerinde çalıştığını açıkladı. Avusturya Suriyeli mültecilerin kararlarını askıya almaktan da öte bir adım atıp “gerekli sınır dışı işlemlerini” hızlı bir şekilde hazırlamak isteğiyle “geri gönderme ve sınır dışı etme programı”nı şimdiden ilan etmiş durumda.
Almanya’da kilise temsilcileri konuya sağduyulu yaklaşarak geri dönüş tartışmalarına kesin bir dille karşı çıkan kesimde yer alıyor. Ülkede politikacıların ve medyanın bir kısmını ilk önce bir “yaşasın Suriyelileri geri göndereceğiz” telaşı sardı, ardından da “giderlerse ne olur?” sorusunu gündeme geldi. Vasıflı işçiler burada kalmalı diyen sesler şimdilerde ağırlıkta. Örneğin Harzklinikum Müdürü Matthias Voth, Suriyeli doktorlar olmadan çalışmalarının pek mümkün olmadığını söylüyor. Federal İçişleri Bakanlığı’na göre Almanya’da yaklaşık 974.136 Suriyeli yaşıyor, 287.000’si burada istihdamlı. Hastaneler ya da bakım tesisleri gibi mesleklerdeki katkıları dikkat çekici. Resmî verilere göre hâlihazırda 5 bini hastanelerde çalışan toplam 6 bin civarında Suriyeli doktor Almanya’da hizmet sunuyor. Avrupa’nın diğer birçok ülkesinde de binlerce Suriyeli artık istihdamlı ve ülke ekonomisine katkı sunuyor.
Avrupa toplumunun Suriyelilere ihtiyacı var. Bu insanların buraları benimsemelerini sağlamak yerine, geri dönme talepleriyle onları dışlamak ve yine ikinci sınıf istenmeyen insanlar muamelesi yapmak, asla kabul edilemez. Bölgedeki durumun kritikliği devam ederken Suriye’ye sınır dışı edilmeye yönelik çağrılar, gerçekleşme ihtimali olmayan popülist yaklaşımlardan başka bir şey değildir. Siyasi olarak mültecileri geri göndermek gibi tartışmalar, geçmişte sokaklarda şiddete yol açtı. Bu yüzden bugün siyasilerin “Suriyelilerin geri dönüş vakti geldi” gibi söylemlerde bulunması, yakın gelecekte sokağa da yansıyabilir.
Almanya’da bu tutum zaten seçim öncesinde aşırı sağın daha da güç kazanabileceği bir ortamda “birlikte yaşama” yönelik tehdidi artırmaktadır. Toplumun her kesimi sağduyulu hareket etmek zorundadır. Bu bakımdan Avrupa’da meseleye aklı selim bir şekilde yaklaşan tüm politikacılara, tüm yetkililere ve tüm dinî cemaatlere teşekkür ederim.
IGMG Şurası’na Adım Adım
Mayıs ayında düzenlenecek IGMG Şûra’sı öncesinde, süreçte önemli bir dönüm noktası olan ilk çalıştayımız başarıyla gerçekleştirildi. Genel Merkez’de düzenlenen çalıştay, teşkilatın temel esaslarını tanımlamak, teşkilat hakkındaki algıları ve mevcut faaliyetlerini değerlendirmek ve gelecek yıllar için stratejik bir yol haritası oluşturmak amacıyla yapıldı. Çalıştaylarla devam edecek Şûramız ile zirvelenecek bu çalışmamız da gerek teşkilatımız gerekse tüm Müslümanlar ve toplum için hayırlara vesile olsun.
Sanat Haftası
Öte yandan Sabah Ülkesi Kültür Sanat Derneği’nce Genel Merkezimizde Sanat Haftası düzenlendi. Avrupa’da sanatkârlar yetiştirme gayretinde olan derneğin alanında bir ilk olarak Avrupa’da yetişen Müslümanlar tarafından yapılan eserlerden oluşan sergiden dolayı emeği geçenleri tebrik ederim.