Almanya’da Sahte Ballarda Artış: Yüzde 80’e Ulaştı!

@shutterstock
Almanya’daki marketlerde satılan balların büyük bir kısmının gerçek bal olmadığı ortaya çıktı. Yapılan DNA analizleri, özellikle yurtdışından ithal edilen balların büyük oranda şeker şurubuyla karıştırıldığını gösterdi.
- ALMANYATOPLUM
- 31 Ocak 2025
Almanya’da gıda güvenliği konusunda sık sık tartışmalar yaşanırken, son araştırmalar market raflarında satılan balların da büyük bir kısmının sahte olduğunu ortaya koydu. Gıda sektöründe hileli ürünlerin sayısının arttığına dikkat çeken uzmanlar, özellikle ucuz ithal ürünlerin sıkı denetlenmesi gerektiğini vurguladı. Yapılan DNA analizleri, Almanya’da satılan balların yüzde 80’inin gerçek bal olmadığını ve şeker şurubuyla karıştırıldığını gösterdi.
Profesyonel arıcı Oliver Löwe, bu fiyat farkının mantıklı olmadığını belirterek şunları söyledi: “Bana göre burada bir sahtekarlık söz konusu olmalı. Ya balın içeriği değiştirilmiş ya da tüketiciler aldatılıyor.”
DNA Analizi: Balın Büyük Kısmı Sahte Çıktı
Almanya’da satılan 30 farklı bal üzerinde yapılan DNA analizleri, Löwe’nin şüphelerini doğruladı. Araştırma sonuçlarına göre, marketlerde satılan balların yüzde 80’inin içerisine yabancı maddeler katılmış durumda.
Tilki ve İnsan DNA’sı Bulundu
DNA testlerinde, ballarda sadece çiçek polenleri değil, mantarlar, tilki ve insan DNA’sı gibi üretim sürecinde bulaşmış olabilecek farklı organizmaların izlerine de rastlandı. Ancak asıl dikkat çeken, bal örneklerinde pirinç ve mısır DNA’sının da bulunması oldu.
“Pirinç ve Mısır Çiçekleri Bal Üretmez”
Alman Profesyonel Arıcılar Birliği Başkan Yardımcısı Klaus Ahrens, bu durumun tek açıklamasının balın şeker şurubuyla karıştırılması olduğunu belirtti. Ahrens, “Pirinç ve mısır çiçekleri bal üretmez. Eğer bir balda pirinç veya mısır DNA’sı bulunuyorsa, o bal kesinlikle şurup eklenerek seyreltilmiştir.”diye kaydetti.
Şeker şurubu, gerçek bal üretimine kıyasla çok daha ucuz olduğu için, bazı üreticilerin bu yönteme başvurduğu düşünülüyor. Bu da ithal edilen balların neden bu kadar düşük fiyatlara satıldığını açıklıyor.
Hileli Ballar, Avrupa Standartlarını Aşabiliyor
Avrupa Birliği, ithal edilen balların belirli testlerden geçmesini şart koşuyor. Ancak dolandırıcılar, bu testleri aşmanın da yollarını bulmuş durumda. Nitekim test edilen 30 bal örneğinin hiçbirinin, AB’nin standart testlerinde sahte olarak tespit edilmediği de gelen bilgiler arasında.
Buna göre uzmanlar, tüketiciler için en güvenli yolun, doğrudan yerel arıcılardan bal satın almak olduğunu vurguladı. Almanya’da üretilen balların gerçekten doğal olup olmadığını anlamak için ise “Echter Deutscher Honig” (Gerçek Alman Balı) etiketi taşıyan ürünlerin tercih edilebileceğinin altı çizildi.
Sahte Bal, Arıcılık Sektörünü ve Doğayı Tehdit Ediyor
Sahte balın piyasada yaygınlaşması, Alman arıcıları zor durumda bırakıyor. Gerçek bal üreten arıcılar, fiyat rekabeti nedeniyle ürünlerini satmakta zorlanıyor. Bu durum, çevresel etkileri de beraberinde getiriyor. Arıcılar üretimi azalttıkça, daha az arı kolonisi yetiştiriliyor ve bu da doğadaki tozlaşma sürecini olumsuz etkiliyor.
“Tüketiciler Daha Bilinçli Olmalı”
Arıcı Oliver Löwe, bu tehlikeye dikkat çekerek şunları söyledi: “Eğer arıcılık sürdürülemez hale gelirse, tozlaşmayı kim sağlayacak? Çin’deki gibi mi olalım? İnsanlar ellerinde fırçalarla tarlaları gezip bitkileri mi tozlaştıracak?”
Son olarak tüketicilerin daha bilinçli hareket etmesi ve bal alırken içeriğine dikkat etmesi gerektiği vurgulandı. Sahte ürünlere karşı farkındalık oluşturmanın, hem sağlığı korumak hem de doğayı korumak açısından büyük önem taşıdığı belirtildi.(bb)