Özgür Seyyah ve Dillerin Harmanı

Özgür Seyyah ve Dillerin Harmanı

Sabah Ülkesi Kültür Sanat derneğinin düzenlemiş olduğu Sanat Haftası kapsamında Müberra Arslan, Özgür Seyyah” ve “Dillerin Harmanı” adlı eserlerin sanatkârı olarak eserlerini değerli okuyucularla buluşturuyor.

Müberra Arslan

Sabah Ülkesi Kültür Sanat derneğinin düzenlemiş olduğu Sanat Haftasında birbirinden farklı eserlerle misafirleri buluşturdu. Hüsn-i Hat, Tezhip, Çini, Ebru ve Geometrik desenler gibi geleneksel İslam sanatlarının yansıra sergiyi Fotoğraf, Herbaryum ve İllüstrasyon gibi modern sanatlar oluşturdu. İllüstrasyon dalından iki sanatkâr toplamda 5 eserini sergiledi.

İLLÜSTRASYON VE KİMLİK ARAYIŞI 

Hayatın her anında, içinde bulunduğumuz kültürün ve kimliğimizin izlerini taşırız. “Özgür Seyyah” ve “Dillerin Harmanı” adlı illüstrasyonlarım, Avrupa’da yaşayan Müslüman bireylerin hem kişisel hem de toplumsal hikayelerine ışık tutuyor. Bu eserler, kimlik arayışının ve kültürel bağların ne kadar derin ve zengin bir deneyim olduğunu vurguluyor.

ÖZGÜR SEYYAH

“Özgür Seyyah” adlı eserim, Avrupa’da yaşayan bir Müslüman kadının sabit bir yerde kalmak yerine dünyayı keşfetme arzusunu ve bu yolculuğun ona kazandırdığı geniş ufukları anlatıyor. İllüstrasyonda, başörtülü bir kadının kâğıttan bir uçak üzerinde uzayda sevinçle süzüldüğünü görüyoruz. Hanımefendinin dünyaya doğru uçması, kendi tarihsel köklerini keşfetmek için yaptığı özgürlük yolculuğunun güçlü bir simgesidir.

Arka plandaki gezegenler ve mor uzay tonları, insanın sınırsız keşif potansiyelini ifade ediyor. Çünkü bu sadece fiziksel bir seyahat değil; aynı zamanda ruhsal bir yolculuk olup kendi iç dünyamızı derinlemesine keşfetmemizi sağlayan bir imkân. Bu noktada, İngiliz düşünür St. Augustine’in ünlü sözü, “The world is a book and those who do not travel read only one page” (Dünya bir kitaptır ve seyahat etmeyenler yalnızca bir sayfasını okur), eserin ana temasını daha da netleştiriyor. Bu söz, seyahatin insana kattığı zenginlikleri ve dünyayı daha iyi anlamamıza olan katkısını vurguluyor. Eserimde belirli bir yüz çizmekten kaçındım, çünkü herkesin bu yolculukta kendisini görmesini istedim. 

Bu eserle izleyiciye, sadece gezmenin değil, aynı zamanda kimliğini ve inancını koruyarak dünyayı keşfetmenin, yeni ufuklara açılmanın, büyümenin ve farklı kültürlerle bağ kurmanın değerini hatırlatmayı amaçladım. Dolayısıyla “Özgür Seyyah,” bireysel özgürlük ve kültürel zenginliklerin kesiştiği bir noktada, herkesi kendi keşif yolculuğuna davet ediyor.

 

DİLLERİN HARMANI

“Dillerin Harmanı” adlı illüstrasyonumda, Avrupa’da yaşayan Müslüman toplulukların gündelik yaşamında yer bulan çok dilliliği ve bu dillerin kaynaşarak oluşturduğu benzersiz kültürel zenginliği ele alıyorum. Bu çalışmamda, iki samimi dostun günlük bir sohbetini tasvir ettim. Farklı kökenlerden gelen bu iki arkadaşın sohbetinde, konuşma balonlarına yerleştirdiğim Türkçe, Almanca ve İngilizce ifadeler, Avrupa’daki dil çeşitliliğini ve kültürel zenginliği gözler önüne seriyor. İllüstrasyon, dilin yalnızca bir iletişim aracı olmadığını, aynı zamanda kimliklerimizi ve aidiyetimizi şekillendiren, kültürler arasında bir köprü kuran bir unsur olduğunu vurguluyor. Konuşma balonlarında yer alan ifadeler, bu farklı dillerin doğal bir şekilde nasıl harmanlandığını gösteriyor. İki Dostun arasında geçen bu samimi diyalog, izleyiciye dillerin uyum içinde bir arada var olabileceğini ve bu çeşitliliğin toplumsal uyuma nasıl katkı sağladığını gösteriyor. Bu illüstrasyon, farklı dillerin bir arada var olmasının yalnızca bireysel kimlikler açısından değil, aynı zamanda toplumsal uyum ve kültürel zenginlik açısından ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor bizlere. Bu dil zenginliği, bireylerin kimliklerinin şekillenmesine katkıda bulunurken, aynı zamanda toplumsal bütünleşmeye de olanak tanıyor. Bu bağlamda, illüstrasyonum, izleyiciye farklılıkların güzelliğini ve bu güzelliklerin bir arada nasıl uyum içinde yaşayabileceğini göstermektedir.

KİMLİĞİMİZİN ETKİLERİ

Her izleyicinin kendisini bu iki eserde bulabileceğini ve kendi hikayelerini bu anlatımlarla özdeşleştirebileceğini umuyorum. Çünkü her birimiz, kendi hayat yolculuğumuzda farklı kültürlerden, dillerden ve kimliklerden esinleniriz. Bu farklılıklar, bizleri bir arada tutan, toplumsal bağlarımızı güçlendiren ve bizi birbirimize yakınlaştıran en önemli unsurlardır.