Çocuklar Doya Doya Bayramlar Yaşasın

Bayram en çok çocukları sevindiriyor, mutlu ediyor. Yeni giysilerini giymiş, harçlıklarını almayı ve şeker, çikolata yemeyi bekleyen çocuklar bayramların gülen yüzü oluyor. Tüm bunlar çocukların dünyasında bayramla ilgili sıcak, güzel ve unutulmaz izlenimler oluşturuyor. 

Her ne kadar günümüzde bir takım kültürel gelenekler unutulsa da, bayramlar gibi köklü gelenekler, toplumun en derin değerlerinden biri olarak varlığını sürdürüyor. Bu bağlamda genç annelere bayram gününü nasıl geçirdiklerini, neler yaptıklarını sorduk. 

“BİRLİK BERABERLİK RUHUNDAN MAHRUM KALMASINLAR”

Üç çocuk annesi Songül Demirci, bayram hazırlığına arefe gününde evindeki ramazan süslemelerini kaldırarak ve bayram süslemelerini yaparak başladığını belirtti. Demirci, “Akşamdan çocukların bayram kıyafetlerini hazırlıyoruz. Evimizi süslüyoruz, sonrasında ise bayramda ikram etmek üzere kurabiyeler yapıyoruz. Tüm hazırlıkları çocuklarımla yapmaya özen gösteriyorum. Sabah olduğunda çocuklar büyük bir heyecanla yeni alınan bayramlıklarını giyiniyor. Büyük oğlum, babasıyla bayram namazına gidiyor. Bu bizim için çok önemli. Birlik ve beraberlik ruhu en çok da bayramlarda hissediliyor. Bundan mahrum kalmasını istemiyoruz, aynı zamanda ona bu konuda örnek olmak istiyoruz.” Namazdan dönen eşinin önce kendisiyle sonrasında da çocuklarıyla bayramlaştığını aktaran Demirci, “Bayram namazından sonra bayramlaşma vesilesiyle sıcak ve tatlı bir ortam oluşuyor. Sonrasında kahvaltıyı yapmak üzere aile büyüklerine ziyarete gidiyoruz.” dedi.

AİLE VE AKRABALARI ZİYARET

Aile büyüklerinin de olduğu yerde çocukların birbirleriyle hediyeleştiklerini aktaran Demirci, “Büyüklerin elleri öpülüyor, herkes birbiriyle bayramlaşmanın sevincini yaşıyor ve küçükler de hediyelerle mutlu oluyor.” dedi. Özellikle ramazan ayında oruç tutan çocukların hediyelerine özen gösterdiklerini ifade eden Demirci, “Bayramın ilk günü aile kahvaltısından sonra büyüklerimizi, akrabalarımızı ziyaret ediyoruz. Evde hazırladığımız küçük ikramlıklardan onlara da veriyoruz. Çocukların güzel bayram anısı olsun diye ziyaretlere, akraba ilişkilerine özen gösteriyoruz. Bayramın son gününde ise çocukları istedikleri yere gezmeye götürüyoruz.” dedi. 

SOSYAL ÇEKİNGENLİK ENGELLENİYOR

Bayramlar bu bağlamda çocukta sosyalleşmenin ve özgüvenin gelişimini sağlayan fırsatlar olarak da görülebilir. Herkesin bakışları altında büyükleriyle bayramlaşmak, şeker toplamak, aile ziyaretleri sosyal çekingenliği de engelleyecektir. 

SAĞLIK | 29 Mart 2025 Bayramda Sağlıklı Kahvaltı Yapın!

“BAYRAM KAHVALTISINA EN ÇOK ÇOCUKLAR SEVİNİYOR”

İki çocuk annesi Melike Çankal, eşini bayram namazı için uğurladıktan sonra çocuklarını bayram günü öperek uyandırdığını ve hazırlandıktan sonra babaanne-dede evine gittiklerini aktardı. Burada hep birlikte kahvaltı hazırlığı yaptıklarını aktaran Çankal, “Birlikte oturulacak sofraya en çok çocuklar seviniyor. Bir ay boyunca onlarla birlikte kahvaltı yapmadığımız için bayram günü yapılacak olan kahvaltıya çok önem veriyorlar.” dedi.

Kayınpederinin ve eşinin bayram namazından dönmelerini beklediklerini ifade eden Çankal, “Babamız ve dedemiz camiden gelince sofraya oturuyoruz. Kahvaltı bitiminde büyüklerin elleri öpülüyor, herkes birbiriyle bayramlaşıyor. Ardından hediyeleşme yapıyoruz. Çocuklar binadaki komşularımıza gidip bayramlarını kutlayıp, şeker ve harçlık topluyorlar, arkadaşlarıyla oyun oynuyorlar.  

“UZAKLAR YAKIN OLUYOR”

Sonrasında diğer aile büyüklerimizi ziyaret ediyoruz. Uzaklar deyim yerindeyse yakın ediliyor ve Türkiye’deki büyüklerimizi görüntülü arayıp bayramlaşıyoruz. Evimize gelen misafirlerin ellerini öpüp, bayramlarını kutluyor ve onlara ikramlık sunuyoruz. Son olarak bayram hatırası toplu bir fotoğraf çekiliyoruz.”

“BAYRAM GÜNÜ HERKES BİZE GELİYOR”

Dört çocuk annesi Necla Aslan bayram gününü şu ifadelerle anlattı: “Bayram sabahının tatlı telaşı erkenden başlıyor. Evin her köşesi özenle süslenmiş, mis gibi temizlik kokusu hâkim. Evimizin her odasında bayramın neşesi hissediliyor. Çocukların başucunda tertemiz, ütülü bayramlıkları hazır; kimisi sabırsızlıktan çoktan giyinmiş, aynanın karşısında kendini izliyor. Küçük eller, ceplerinde bayram harçlığı biriktirecekleri çantalarını sıkı sıkı tutuyor.

Babaanne ile birlikte yaşadığımız için bayramın ilk sabahı bizde başlıyor. Kapımız herkese açık; aile büyükleri, akrabalar, halalar enişteler kuzenler birer birer gelir. Salon, bayramlaşma merasimi ile dolar. Küçükler büyüklerin ellerini öper, büyükler de çocuklara harçlık ve dualar verir. Bayramın bereketini hissettiren kahvaltı sofrası, tatlı sohbetlerle şenlenir. 

Kahvaltının ardından sıra diğer büyükleri ziyaret etmeye gelir. Anneanne ve dayılar ve teyzeler bizim yolumuzu gözler. Çocuklar ceplerinde harçlıkları, çantalarında şekerleriyle mutluluktan ışıl ışıl parlıyor. Yıl boyunca unutulmayacak güzel anılar birikiyor; bayramın coşkusu, aileyle geçirilen o sıcak anlar çocukların kalplerinde yer ediyor. Herkesin yüzünde bir tebessüm, gönüllerde bayramın huzuru…”

BAYRAM GİBİ BAYRAM OLSUN

Sevgi ve saygı temelinde insanları birleştiren bayramların ailelerimizde önemini koruduğunu ve gelecek nesillere de aktarılmaya gayret edildiği görülüyor. Bu bağlamda bayramlar, aktarımı ve benimsenmesi en kolay örf, adet ve geleneklerimizdendir. Çocuklara bayramların gerçek önem ve değerini aktarabilmek için bu özel günlerin özüne ve gereğine uygun davranmaya özen göstermemiz gerekiyor. 

Tüm çocukların güldüğü, bayramı bayram gibi yaşadığı ve hepimizin ruhunun ferahladığı bir bayram olsun.

Şimdiden bayramınız mübarek olsun.