Fransa Müslüman Kadınları Spor Hayatından Silmek İstiyor

Fransa’da hükümetin spor müsabakalarında dini simgeleri yasaklama girişimi büyük tepki topladı. Başörtülü kadınlar spor yaşamlarından vazgeçmek zorunda bırakılırken, toplumdan dışlanma korkusu büyüyor.
- FRANSAGündem
- 26 Nisan 2025
Fransa’da başörtüsü tartışması yeniden alevlendi. Hükümet, spor müsabakalarında başörtüsü dahil tüm dini simgeleri yasaklayan bir yasa tasarısı üzerinde çalışıyor. Yasa Senato’dan geçti, önündeki haftalarda Ulusal Meclis’te oylanacak. Kabul edilirse, başörtülü kadınların spor müsabakalarına katılması fiilen imkansız hale gelecek.
Ülkede tüm spor müsabakalarında başörtüsü yasağı getirilmesi planıyla, Müslüman kadınların spor hayatını bitirme ve onları toplum dışına itme tehlikesi oluşuyir. Yasa, insan hakları örgütleri ve sporcular tarafından ayrımcılık olarak eleştiriliyor.
Başörtüsü Yasağı Sporcuları Endişelendiriyor
Hükümetin spor müsabakalarında başörtüsü yasağı getirme girişimi, Müslüman kadın sporcuların geleceği hakkında da endişelere yol açtı. Yasağın hayata geçmesi halinde, birçok sporcu başörtüsü tercihinden vazgeçmek yerine sporu bırakmayı düşünüyor. Marsilya Panthers basketbol takımında oynayan Sabria, “Çoğu kadın başörtüsünü kendi özgür iradesiyle takıyor. Yasak gelirse, sporu bırakmayı tercih ederiz” ederek hükümetin kararına tepki gösterdi.
Marsilya Panthers takımı oyuncusu Sabria ve arkadaşları, antrenmanlarda başörtüsüyle sahaya çıkabilse de; ancak resmi turnuvalarda başörtüsü yasaklandığı için yıllardır yarışmalara katılamıyorlar.
“Bu Müslüman Kadınları Toplumdan Dışlamak Demektir”
Yasağın savunucuları, sporun laiklik ilkesiyle uyumlu olması gerektiğini savunurken, karşıtları ise bunun ayrımcı bir uygulama olduğunu belirtiyor. Amnesty International’dan Johanna Wagman, yasağın Müslüman kadınların spor yapma özgürlüğünü kısıtladığını ve onları toplumdan dışladığını açıkladı. Wagman, “Yasayla, mağdur kadınlara bireysel bir karar verme hakkı tanınmadıği gibi yasak aynı zamanda başortülu spor yapan kadınların zorunlu olarak Fransız değerleriyle çelişen bir ideolojiye tabi olduğu varsayımına dayanıyor. Bu da ırkçı bir yaklaşımdır” şeklinde konuştu.
Gerçekten Laiklik mi, Yoksa Açık Bir Ayrımcılık mı?
Yasağın mimarlarından Senatör Stéphane Piednoir, başörtüsünün diğer sporcuları rahatsız edebileceğini ileri sürüyor. Piednoir, 2004’ten beri okullarda uygulanan dini sembol yasağının spora da uygulanabileceğini ve böylece laikliğin güçleneceğini iddia ediyor.
İçişleri Bakanı Bruno Retailleau ise daha da ileri giderek başörtüsünü “özgürlüğün sembolü değil, boyun eğmenin sembolü” olarak nitelendirdi. Bakan Retailleau burada açik bir taraftarlık yaparken, yasağın sözde “radikal İslamcılıkla” mücadelede önemli olduğunu savunuyor.
“Başörtüsü Yüzünden Suçlu Durumuna Düşürülüyoruz”
Yasağa karşı çıkanlar, başörtüsünün bir tercih meselesi olduğunu ve sporcuların dini inançlarından dolayı cezalandırılmaması gerektiğini savunuyor. Sporcu Sabria, başörtüsü yasağının toplumu daha da böleceğini ve Müslüman kadınların spor hayatının bitirilerek suçlu pozisyonuna konulacağını belirtiyor.