Berlin Mevlana Camii: “İddialar Kabul Edilemez, Polisin Tutumu Orantısız”

Berlin Mevlana Camii: “İddialar Kabul Edilemez, Polisin Tutumu Orantısız”

Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Mevlana Camii’ne yapılan baskın sonrası, caminin yönetim kurulu bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, iddiaların kabul edilemez olduğu vurgulanırken, polisin tutumunun ise orantısız oluşuna dikkat çekildi.

Almanya’nın başkenti Berlin’de sabahın erken saatlerinde Berlin Başsavcılığı’nın emriyle Berlin-Kreuzberg’de bulunan Mevlana Camii’ne baskın düzenlendi. Baskına gerekçe olarak koronavirüs pandemisi sebebiyle devlet tarafından yapılan yardımların manipüle edilmesi gösterildi. Caminin yanı sıra cami dışındaki bazı dükkân ve aralarında Mevlana Camii Başkanı İdris Kahraman’ın evinin de bulunduğu evlerde de arama yapıldı. 150 polisin yer aldığı baskınlarda, bilgisayarlara, cep telefonlarına ve çok sayıda evraka el kondu.

“dolandırıcılık ithamını açık ve net bir şekilde reddediyoruz”

Mevlana Camii Yönetim Kurulu, yapılan baskınla ilgili bir basın açıklaması yayınlarken, polisin tutumunu orantısız bulduklarını açıkladı. Açıklamanın devamında, “Korona acil yardımı için haksız başvuru yapmak suretiyle dolandırıcılık ithamını açık ve net bir şekilde reddediyoruz. Eğer başvurumuza dair açık hususlar var ise bunlar basit bir şekilde tarafımıza sorulup öğrenilebilir ve hızlıca açıklığa kavuşturulabilirdi. Ayrıca başvurularının reddedilebilir veya tarafımıza yapılan ödemenin geri gönderilmesi de talep edilebilirdi. Ancak yetkili mercilerden de Berlin Yatırım Bankası’ndan da (IBB) tarafımıza herhangi bir müracaat olmamıştır.” ifadeleri kullanıldı.

“polisin tutumu asla kabul edilemez”

İddialar kadar vahim olan bir diğer hususun ise, sabahın erken saatlerinde, yüzleri kar maskeli 1oo kadar  polis memurunun, baskını, camide sabah namazı eda edilirken düzenlemesi olarak belirtilen açıklamanın devamında ise, “Anahtarla açabileceğimizi söylememize rağmen kapı ve bağış kutusu kırılmıştır. Altı saat boyunca da sözde deliller toplanmıştır.” diye kaydedildi. Yönetim kurulu yaptığı açıklamada ayrıca Mevlana Camii’nin, sosyal faaliyetleriyle bütün Berlin’de bilinen, yerleşik bir cemiyet olduğunu kaydederken, “Bu niteliğinden dolayı takdir edileceği yerde, kendi haklılığını ispat etmeye mecbur bırakılmaktadır. Cemiyetimiz bunu asla hak etmemiştir.” diye belirtti. Hem ilgili mercilerin suçlamalarının hem de polisin tutumu asla kabul edilemez olduğunu da belirten yönetim kurulu üyeleri, “İtham edilen eylem ile söz konusu tutum arasında çok büyük bir orantısızlık mevcuttur.” diye kaydetti.

“Bu bizim hak etmediğimiz bir tavır”

Mevlana Camii Dernek Başkanı İdris Kahraman da konuyla ilgili Camia’ya yaptığı açıklamada, kendi evine de baskın yapıldığını belirtti.  Camiye yapılan baskında ise polislerin mescide ayakkabılarıyla girmeleri neticesinde namazdan sonra cemaatin ciddi şekilde tepki gösterdiğini de belirten Kahraman, “Ondan sonra tekrar geri adım atarak, halı getirdiklerini söylediler. Bu bizim hak etmediğimz bir tavır. Tam 6 saat boyunca sanki burada cinayet işlenmiş gibi, buranın terörizmin yuvasıymış gibi muameleyi biz asla kabul etmiyoruz.” diye konuştu.

Cemaat de camiye ibadet esnasında yapılan bir baskının kendilerini üzdüğünü Berlin Mevlana Camii’nin ve cemaatinin asla böyle bir uygulamayı hak etmediğini belirttiler.

“Hukuki haklarımızı kullanacağımızın bilinmesini isteriz”

Öte yandan Mevlana Camii, 2014 yılında kundaklanmıştı. Yönetim kurulu yaptığı açıklamada, bu kundaklamaya da atıfta bulunarak, “Soruşturma makamlarının, 2014 yılında camimize yapılan kundaklama saldırısından sonra da bu kadar hassas hareket etmesini beklerdik ki saldırı hâlâ aydınlatılmış değildir. Hukuki haklarımızı kullanacağımızın bilinmesini isteriz.” diye kaydetti.(c)