YAZARLAR
Müslüman, İnsanların Elinden Ve Dilinden Emin Olduğu Kimsedir
Siyasi bilinç ve siyaset hayatımızın önemli bir parçasıdır. Zira içinde bulunduğumuz toplumlardaki demokratik sistemlerde, siyaset yolu ile bir toplumun kanunları ve kurallarını yapacak, uygulayacak, toplumu yönetecek şahısları belirliyoruz. Oyumuzu verdiğimiz insanlara “size güveniyoruz” diyerek bizler adına yönetme yetkisini veriyoruz. Dolayısıyla kendimizi bir parçası olarak gördüğümüzün toplumun geleceğinin şekillendirilmesine de siyaset yoluyla katkımız olmalıdır.
Ayrımcılıktan, ırkçılığa, azınlıklara eşit haklar verilmesine değin pek çok konuya dikkat çekebilecek isimlere destek olmak hem bir fırsat hem de bir görevdir. 11 Ekim’de Viyana’da seçimler var. Aşırı sağcı Strache’nin ezan sesini duyduğunda “yeter artık Viyana için ayağa kalkalım” sloganı ile bitirdiği seçim klibi bizlere bu konudaki sorumluluklarımızı tekrar hatırlatmalıdır.
Almanya’nın en büyük eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya’da 13 Eylül’de yerel seçimler yapıldı. Özellikle uyum meclisi seçimlerinde pek çok Müslüman aday yarıştı. Müslümanlar olarak uyum meclislerine olan bu ilgiyi artırarak siyasetin diğer alanlarında da göstermeliyiz.
Provokasyonlar amacına ulaşmamalıdır
Geçtiğimiz son birkaç ay içinde İskandinav ülkelerinde başlayarak yine bir İslam düşmanlığı dalgası yayılır oldu.
İsveç’te Kur’an yakılması, Norveç’te Kur’an’ın yırtılması ve Fransa’da Charlie Hebdo’nun Hz. Peygamber’imizi tahkir eden karikatürleri yeniden yayımlaması gibi birbiri ardına Müslümanları tahrik edecek senaryolar oynanır oldu.
İskandinav ülkelerinde maalesef bu tahrike kapılan kimi Müslümanlar, Müslüman’a yakışmayacak görüntülere sebep oldu. Bu da İslam düşmanlarının tam da istediği görüntülerdi.
Fransa’da ise Charlie Hebdo dergisinin editör yazısında, karikatürleri yeniden yayımlamanın “tam da zamanı olduğu ve başlayacak dava için bunun gerekli olduğunu” savunması dikkat çekerken, Fransa Müslümanları bu kez “tepkisiz” kalarak en güzel tepkiyi verdi. Bazen tepki vermemek ve muhatap almamakta en güzel tepkidir.
Karadağ’daki seçimi kazanan Sırp milliyetçilerinin Müslümanlara yönelik saldırıları da İslam düşmanlığını Avrupa’nın farklı yerlerinde yine sahneye çıkardı.
Her şeyden önce bizler geçmişte yaşananlardan ders almak, haklıyken haksız duruma düşmemek zorundayız. İslam düşmanlarının oyunlarının, tahriklerinin farkında olmalıyız. Bizim hassas noktalarımızı bilen insanların, bizleri kirli amaçlarına ulaşmada “araç” olarak kullanmasına izin ve fırsat vermemeliyiz. Bu tahriklere verilecek en güzel cevaplar sandıklara giderek oy kullanmak, toplumun her kademesinde başarılı Müslümanlar olarak topluma hizmet etmektir.
Unutmayalım, önderimiz sevgili Peygamberimiz Müslümanları, “diğer insanların elinden, dilinden emin olduğu insanlar” olarak tanımlamaktadır. Bizler bu bilinçle hareket etmek ve bulunduğumuz topluma ancak güzellikler katmak, çirkinliklere ket vurmakla mükellefiz.
Le Vertu hayırlı olsun
IGMG olarak önceliklerimiz arasında bulunan eğitim çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Fransa’nın Annecy kentinde ortaokul seviyesinde hizmet edecek olan Le Vertu kolejimiz geçtiğimiz günlerde eğitim hayatına başladı. Kolejin Fransalı Müslümanlara hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.