Avusturya’nın başkenti Viyana’da belediye başkanı ve eyalet meclis üyelerini belirlemek üzere 11 Ekim’de gerçekleştirilecek seçimlerde yüzde 7’nin üzerinde oy oranına sahip Türkiye kökenli seçmenlerin tercihi kilit önem taşıyor. Her 5 yılda bir tekrarlanan seçimlerde 1 milyon 150 bin seçmen sandık başına gidecek.
EYALET BAŞKANI, BELEDİYE BAŞKANLARI VE İLÇE MECLİS TEMSİLCİLERİ SEÇİLECEK
13 partinin yarışacağı seçimde Viyana eyalet başkanı, eyalet meclisi ve 23 bölgenin belediye başkanlarının yanı sıra meclis temsilcileri seçilecek. Mektup yoluyla da oy kullanılabilen seçimlerde oy kullanma yaşı 16, seçim barajı ise yüzde 5. Viyana Eyalet Meclisi 100 üyeden oluşuyor. 50 sandalye ve üzerinde temsilciye sahip parti tek başına iktidara gelirken, aksi durumda koalisyon hükümeti kuruluyor.
VİYANA NÜFUSUNUN YÜZDE 40’INI YABANCI KÖKENLİLER OLUŞTURUYOR
Avusturya 9 eyaletle federal bir yapıya sahip. Bu nedenle güvenlikten sağlığa, eğitimden hukuka kadar yaşamın birçok alanında yerel yönetimler merkezi yönetime göre çok daha fazla söz sahibi. Nüfusunun yüzde 30’nu yabancıların oluşturduğu Viyana’da, yabancı kökenli Avusturya vatandaşlarıyla bu oran yüzde 40’ın üzerine çıkıyor.
SIRADAN YEREL SEÇİMLERE GÖRE ÇOK DAHA FAZLA ANLAM TAŞIYOR
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kesintisiz olarak Sosyal Demokrat Partili (SPÖ) belediye başkanları tarafından yönetilen Viyana, 75 yıldır iktidarda kalan SPÖ’nün en güçlü kalesi olarak kabul ediliyor. Yaklaşık 9 milyon kişinin yaşadığı Avusturya’da Viyana seçimleri her zaman dikkatleri üzerine çekmeyi başarmışsa da bu yılki seçimler öncekilerine nazaran çok daha farklı geçiyor. Özellikle iktidardaki merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı ve Başbakan Sebastian Kurz’un Viyana seçimlerine gösterdiği ilgi, bu seçimin Başbakan için sıradan yerel seçimlere göre çok daha fazla bir anlam taşıdığına işaret ediyor.
BAŞBAKAN KURZ’UN POPÜLİST SÖYLEMLERLE SEÇMENİ ETKİLEME ÇABASI SÜRÜYOR
Avusturya’da hayatın her alanını etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını seçim kampanyalarının en önemli konusu olsa da Başbakan Kurz ve ekibinin, popülist söylemlerle Türkiye kökenliler üzerinden Viyanalı seçmenleri etkileme çabası, bu yarışın iktidarın büyük ortağı ÖVP için sıradan bir seçim olmadığını gösteriyor. Seçimi iktidar ve Viyana yönetimi arasında güç mücadelesine dönüştüren Kurz, kampanyasında salgını da öne sürerek, “Viyana’da salgının kontrolden çıkmasından korktuğunu” ifade edip, Viyana yönetiminin salgınla mücadelede başarısız olduğu imasında bulunuyor. Bu seçimde aşırı sağcı partinin önceki seçimde kullandığı sloganları birebir sahiplenen Kurz ve ekibi, kamuoyu yoklamalarına göre yüzde 10’lara gerileyen aşırı sağcı FPÖ’nün Müslüman ve yabancılara yönelik hakaretlere varan agresif bir seçim kampanyası yürütmesine yol açtı.
TÜRKİYE KÖKENLİ SEÇMENİN OYU KİLİT ROL OYNUYOR
Son yapılan seçim anketlerine göre, SPÖ yüzde 42, ÖVP yüzde 20, Yeşiller yüzde 15 ve Yeni Avusturya Partisinin (NEOS) ise yüzde 6 oy alması bekleniyor. Bu tahminlere göre yüzde 7’nin üzerinde oya sahip Türkiye kökenli seçmenin tercihi kilit rol oynuyor. (AA/C)
