Yazarlar

Bunun Adı Faşizm Değil!?

Danimarka, Fransa, Hollanda, Avusturya, Belçika ve hatta İngiltere’ye bakınız, işleri güçleri Müslümanları kamusal alanın dışına “kanun gücü” ile atmanın peşindeler.
31 Mart 2021

Son yıllardaki gelişmeleri derinlemesine incelediğimizde, Müslümanlar olarak Avrupa ülkelerinin kimyalarını bozduk. Aslında bu hükme daha önce, Avrupa’daki pek çok aşırı sağ eğilimli siyasal akımlar varmıştı.

Ama bu aşırı sağcıların söylediği ile benim söylediğim arasında çok önemli bir fark var. Aşırı sağcıların amacı Müslümanları, kötülemek, aşağılamak, dolayısıyla Müslümanların haklarını kısıtlayarak kamusal alan içerisine sokmamaya yönelik bir propaganda yapmaktı.

O hâlde ben ne demek istiyorum. Benim demek istediğim şu: “Müslümanlar söz konusu olduğunda Avrupa’nın demokratları, insan hakları savunucuları, bundan Müslümanları hep istisna tutarak, kendi kimyalarını bozmuşlardır.” Yani, onların demokratlığı, insan hakları, inanç özgürlüğü, kamusal alanda tezahür etme gibi temel ilkeleri, Müslümanlar için tersine işlemesi gereken ilkeler şekline dönüştü.

Baksanıza, özgürlük ve refah söz konusu olduğunda akla gelen ilk ülkelerden olan Danimarka son 10 yılda, Müslüman ve göçmenlerin hakkını kısıtlayan toplam 140 yasa çıkarmış. Hem de sosyal ve liberal demokratların idaresinde. Almanya’ya baktığımızda bir zamanların solcu aktivisti, yeşil ve sosyal demokratı olan bir İçişleri Bakanı’nın dönemini unutmak mümkün mü?

Danimarka, şimdi, “Avrupalı görünümünde olmayan” göçmenlerin büyük kentlerin belirli yerlerinde ikamet etmelerini engelleyecek bir yasa üzerinde çalışıyor. 2030 yılında kesin olarak uygulanması düşünülen yasaya göre, bir mahallede, “Avrupa görünümlü olmayan” kişilerin sayısı yüzde 30’u geçiyorsa, o kişiler, devlet, polis ve kanun zoruyla o mahalleden atılacaklar. İşte bu mantık istisnasız her “Avrupalı”yı sütten çıkma ak kaşık, diğerlerini de “toptan suçlu” olarak gören mantıktır. Fikir sahibi olanların sosyal demokrat olmasının da bir anlamı yok.

Sonra Fransa, Hollanda, Avusturya, Belçika ve hatta İngiltere’ye bakınız, işleri güçleri Müslümanları kamusal alanın dışına “kanun gücü” ile atmanın peşindeler.

İçişleri Bakanı daha yeni inşa edilmekte olan ve önceki haftalarda duvarlarına sağcılar tarafından tehdit yazıları yazılan Strazburg’daki Eyüp Sultan Camii’ni, daha yürürlüğe girmeyen bir kanuna göre tehdit ediyor. O da yetmiyor, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da bu bakanı destekliyor. İki kere eyvah! Sonuncusunu söyleyeyim: Eğer İçişleri Bakanı’nın iddiası, Fransız istihbaratının bilgileri ise, yazık ve gerçekten de yazık! Birilerinin kızağına binip kayıp gidiyorlar.

Ve bütün bu olup bitenlerin adı “Faşizm” değil, biliyor musunuz!?

Pin It on Pinterest

Paylaş