Aile

Evlilikte Huzurun Kaynağı Sevgi Ve Merhamet

Günümüzde evlilik daha çok sorunlar etrafında konuşulan bir kurum hâline gelmiştir. Oysa herşeye bir düzen koyan yüce Allah, Kur’ân-ı Kerîm’de evliliklerin huzur ve mutluluk kaynağı olması için bir takım ipuçları vermiştir.
Elif Köse
13 Mayıs 2021
@Shutterstock

Kainata baktığımızda bize yüce Rabbimizin varlığını haber veren pek çok delil görmek mümkündür. Zira Rabbimiz varlığının tezahürü olan kainata bakıp ibret almamızı, O’nun gücünü, kudretini keşfetmememizi bize bizzat kendisi emretmektedir. Mevsimlerin oluşumu, gece gündüzün muhteşem bir sistemle birbirini takip etmesi, gezegenlerin mucizevi ahengi ve hatta devenin yaratılışı bile, bize O’nun varlığını, birliğini, gücünü ve kudretini hatırlatmaktadır. Kulun en önemli görevlerinden olan  bu keşif ve tefekküre Kur’an’da pek çok yerde işaret edilmektedir.

AİLENİN BEKÂSINA DAİR KİLİT MESAJ İÇEREN AYET

Kur’an’da öyle bir ayet vardır ki, yine Rabbimizin varlığının delili olarak gösterilmektedir. Yukarıda saydığımız doğa olaylarından epeyce farklı olan bir ayetten bahsetmek istiyorum. Bu ayet Rum suresinin 21. ayetidir ki, yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır.

“Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.”

Ayet-i kerîme ailenin bekâsına dair önemli iki kilit mesaj içeriyor:

  1.  Evlilik kişiye huzur veren bir kurumdur.
  2.  Huzuru sağlamanın şartı eşler arası sevgi ve merhamet duygusudur.

İNSAN KENDİSİNE HUZUR VERECEK BİR EŞE İHTİYAÇ DUYAR

Eşlerin birbirleri için huzur kaynağı olduğu gerçeği Kur’ân-ı Kerîm’in vurguladığı bir hakikattir. Yani evliliğin fıtratında eşlerin birbirlerinin mutluluk kaynağı olması vardır. Bu hakikat insanlığın atası Hz. Âdem’in yaratılışında da görülmektedir. Hz. Âdem (a.s.) yaratıldıktan sonra cennete yerleştirilmiştir. Cennette kendisine her türlü nimet ve imkân sunulmuşken, yüce Yaratıcının kendisine bir eş var etmesi üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur. İnsan her ne kadar türlü türlü nimete sahip olsa da kendisine huzur ve mutluluk verecek bir eşe, hayat arkadaşına ihtiyaç duyar. Bu onun fıtratında var olan bir ihtiyaçtır. Zira yalnızlık Allah’a mahsustur.

Her evlilik eşlere karşılıklı olarak mutluluk ve huzur veriyor mu? Ailelerde özellikle eşler arasında var olan huzursuzluğun sebebi nedir? Ya da bu soruyu şöyle mi sormak gerekir: Evlilikte huzur ve mutluluğun kaynağı nedir? İşte bu formülü bize yüce Rabbimiz yukarıda belirttiğimiz Rum suresinin 21. ayetinde açıkça ifade etmektedir.

EVLİLİKTE HUZURUN KAYNAĞI SEVGİ VE MUHABBETTİR

Evlilikte huzurun kaynağı sevgi ve muhabbettir. Burada dikkat edilmesi gereken birşey de bu iki duygunun eşler arasında beraber bulunması gerektiğidir. Ne sevgisiz bir merhamet ne de merhametsiz bir sevgi evlilikte huzurun kaynağı olmamaktadır. Bu duygulardan birinin olmadığı bir ilişki, bir tarafı diğer tarafa karşı adaletsiz, hatta bazen zorba durumuna düşürebilmektedir. Medyada ya da çevremizde  gördüğümüz eşlerin birbirlerine sözlü, psikolojik ve hatta fiziksel şiddetin en önemli sebebi de merhametin olmadığı bir evlilik müessesesidir. Bu durumdaki çiftlerle konuşulduğunda dikkat çeken en önemli şeylerden biri de “aslında ben eşimi çok seviyorum” ifadesidir. Sevgi varsa o zaman eksik olan merhamettir.

Sevginin olmadığı, sadece merhamet duygusunun var olduğu bir karı koca ilişkisinin durumu nedir? Bu ilişki de evliliği ayakta tutan, evliliğin fıtratında var olan en önemli duygunun eksik olduğu bir beraberlik olur ki, buna sağlıklı bir evlilik denilemez. Buradan da anlaşıldığı üzere evliliği fıtratına uygun bir şekilde ayakta tutan iki önemli değer sevgi ve merhamettir. Bu iki duygudan biri dahi eksik olsa taraflar için o yuva huzur kaynağı olmaktan çıkmaktadır.

EŞLERE DÜŞEN SORUMLULUK

Ayet-i kerîmede yer alan “aranızda sevgi ve merhamet var etmesi” ifadesinden eşler arasındaki sevgi ve muhabbet duygusunun Allah’ın kendilerine bir ikramı olduğu anlaşılmaktadır. İstisnalar hariç aile müessesesi kurulurken taraflar arasında heyecan, sevgi ve muhabbetin var olduğu aşikârdır. O hâlde bu sevgiyi, merhameti ve muhabbeti muhafaza etmek eşlerin sorumluluğundadır. Gerek birbirlerine karşı gerek ailelerine karşı hak ve sorumluluklarını yerine getiren eşler, bu duyguları ailede geçici değil kalıcı hâle getirerek huzur kaynakları olan yuvalarını hakkıyla muhafaza etmiş, bu sayede de hem dünya hem ahiret mutluluğunu kazanmış olacaklardır.

Allah yuvalarımızı sevginin, huzurun, merhametin ve muhabbetin adresi eylesin.

Selam ve dua ile…

Reklam (İç Sayfa)

en çok okunanlar

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş