Yazarlar

Hayat Veren Dindarlık

Dinle ne diye ilgileniyorsun? Neden dindarlığı seçtin? Dini tercih etmenin temel nedeni nedir? Gerçekten dinle ilişkinizin dayanağı nedir? Bu ilişki senin için olmazsa olmaz niteliğinde mi, yoksa olmasa da olur türünden mi? Bu ve benzeri sorulara muhatap olsanız ne cevap verirsiniz?
06 Şubat 2023

Dindarlık algı ve uygulamalarınızı göz önüne getirerek cevap vermeyi deneyebilirsiniz. Ben, bu tür sorulara cevap sadedinde genelde şu tür ifadeler kullanma ihtiyacı duyuyorum: İslam işime yaradığı için Müslüman olmayı tercih ettim. Menfaatimi İslam’da görüyorum. İslam’ı ne kadar iyi anlar ve doğru uygularsam o kadar insani yetilerimi geliştirerek; mutlu, huzurlu, tutarlı bir hayatı inşa edebileceğim, kaliteli insan olarak kaliteli bir hayat yaşayacağım. “Oh be dünya varmış!” diyeceğim. Üstelik, bütün bunlar, bu dünyada; bu hayatın iz düşümü olan ahiretteki güzellikler de cabası.

Fıtrat dini olan İslam, varlığımı koruyup geliştirmemi kılavuzlayan esasları ortaya koyuyor. İslam’ı kavradığım oranda insanlığımı koruyup geliştirme imkânını elde edeceğim. İslam sayesinde gerçekleri, hakikati daha iyi tanıyacak ve onlara göre tutum ve davranışlarımı belirleme gücünü kazanacağım. Gerçeklerle, hakikatle savaşarak değil, onlarla uyum içinde onurlu yaşayabileceğim. Yani, Allah’ın varlık dünyasına koyduğu yasalara (sünnetullah) uygun biçimde hayatımı dizayn edebileceğim. Hâliyle, yapıp ettiklerim bana yararlı olacak, zararlardan olabildiğince uzak kalabileceğim.

Kur’an, şu mesajları tekrarlar: “Herkesin iyi/doğru yapıp ettikleri kendi yararına ve kötü/yanlış yapıp ettikleri kendi zararınadır.” (Bakara suresi, 2: 286). “Kim zerre kadar iyilik yaparsa karşılığını görür, kim de zerre ağırlığınca kötülük yaparsa karşılığını görür.” (Zilzal suresi, 99: 7-8)

İslam, faydama olan eylemlerde bulunma, zararıma olanlardan uzaklaşma konusunda bana kılavuzluk ediyor. Kur’an’da şu tür açıklamalarla karşılaşıyoruz: “Kim benim kitabımdan yüz çevirirse mutlaka ona dar/sıkıntılı bir hayat vardır. Kıyamet gününde ise onu mahşer yerine kör olarak getiririz.” (Tahâ suresi, 20:124)  Öbür yandan şöyle açıklamalara muhatap oluyoruz: “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman Allah ve Resulü’ne uyun.” (Enfâl suresi, 8: 24)

Kısacası, İslamî dindarlık, gerçekte insanın kaliteli bir hayat inşa etmesini, huzurlu olmasını sağlar. Şayet dindarlık,  sahibine hayat vermiyor, bilakis hayatını karartıyorsa, işte bu durumda o dindarlığın sahihliğini, İslamiliğini sorgulamak gerekir.

Prof. Dr. Muhammet Şevki Aydın
Prof. Dr. Muhammet Şevki Aydın

Son Yazıları

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş