Yani, içinde bulunduğumuz toplumda kendimizi yalnız hissedebiliriz, duyulmamış ya da anlaşılmamış hissedebiliriz. Arkadaş gruplarında, toplumda kabul görmediğimizi hissedebiliriz. Yalnızlık hissi pek çok farklı şekilde olabilir. Ama bence bir kişi gerçek bir kimlik duygusuna sahip olduğunda ve Allah’la bağı kuvvetli olduğunda asla yalnız olmadığını bilecektir. Çünkü Allah’ın her zaman bizimle olduğunu, her şeyi duyduğunu, her şeyi gördüğünü, her şeyin farkında olduğunu, koruyucumuz olduğunu tamamen idrak ettiğimizde asla yalnız olmadığımızı gerçek anlamıyla biliriz. Allah her zaman bizimle beraberdir. Bence bir insan ne zaman yalnız hisseder sorusuna verilebilecek en iyi yanıt “Allah’ın daima kendileriyle birlikte olduğunu unuttuklarında” olacaktır.
YALNIZLIĞIN İNSAN ÜZERİNDEKİ PSİKOLOJİK ETKİLERİ NEDİR?
Muhtemelen yalnızlığın insan üzerindeki psikolojik etkisi çoğunlukla üzüntü, hatta depresyona girmek olabilir. Bu zaman diliminde karar verme becerilerimizin zayıfladığından hepimiz aidiyet duygusuna ihtiyaç duyarız. Kendimizi yalnız hissettiğimizde çaresizlik ortaya çıkabilir. Ve bu ihtiyacı karşılamaya çalışırız. Yalnız kalmamaya çalışırız. Bu yüzden bazen bu ihtiyacı karşılamak için yanlış yerlere başvurabiliriz. Yani kötü arkadaşlar, kötü kararlar, kötü ortamlarla kendimizi iyi hissetmeye çalışırız. Örneğin, benim için ilginçtir, kendi İslam yolculuğumda hep bundan bahsederim: Şehadet getirmeye hazırdım. Allah’a ve Hazreti Muhammed’in onun peygamberi olduğuna inanmıştım, iman etmiştim. Ama şehadet getirmemiştim çünkü yalnız kalmaktan çok korkuyordum. İnsanların beni terk edeceğinden korkuyordum.Bu yalnızlık korkusu gerçekten de Müslüman olmamı engelliyordu. Bu çok büyük bir korku. Ama anlamadığımız konu, Müslümanlar olarak asla yalnız olmadığımızdır. O zamanlar henüz Müslüman olmadığım için bunu kavrayamıyordum. Ancak bunu gerçekten algıladığımızda Allah’ın her zaman bizimle olduğunu bilmekle beraber bir Ümmet olduğumuz gerçeğini de idrak etmiş oluruz.,Bu şekilde yalnızlık hissi asla kararlarımızı etkileyemez..
Hayat Namaz Müslümanlığın İzharıdır YALNIZLIK HİSSİYLE MÜCADELE ETMENİN YOLLARI NELERDİR?
Yalnızlık hissiyle mücadele etmek için iki önerim var. Önereceğim iki şeyden ilki Allah’ın isimlerini gerçekten anlamak. Allah’ın tüm kapasiteleriyle kim olduğunu ne kadar çok anlarsak asla yalnız olmadığımızı o kadar çok anlarız. Daha önce de belirttiğim gibi, O’nun her şeyi bilen, her şeyi gören, her şeyi duyan, adil olan, tamamen merhametli, inanç veren, huzur veren, her durumda zafer veren olduğunu anlamak çok önemli. O’nun kim olduğuna dair bu anlayışa ne kadar çok sahip olursak, gerçekten asla yalnız hissetmeyiz.Diğer önerim ise ibadetlerimizde Allah ile aramızda bağ kurmak yani dua etmek ve Allah’tan istemek. Rabbimiz Kur’ân’da bize diyor ki “Benden isteyin, size vereyim. Benden isteyin size daha fazlasını vereyim.”
Bu yüzden yalnız hissettiğimizde, Allah’a yalnız hissettiğimizi arzetmek, kedimizi yalnız hissettiğimizde Allah’a yönelmek bir çıkış kapısıdır. O sadece bekliyor, bu yüzden onun kapısına gitme sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum.Ayrıca Kur’ân’ın Allah’ın sözü olduğunu bilmek temelde Allah’la ilişki kurma fırsatına sahip olmaktır. Kendimizi yalnız hissediyorsak, Kur’ân’a dönmek ve Allah’ın bize ne söylemek istediğini görmek bize iyi gelecektir. Temel ibadet eylemlerimizi sürdürmek gerçekten önemli. Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir Cibril Hadisi’nde “İslam nedir?” diye sorulduğunda “Şehadet getirmek, namaz kılmaz, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmektir.” cevabının verildiğini görürüz. Namaz hayatımızın bir parçası olmak zorundadır. Bu bizim imanımızın temelidir. Kimliğimizin özüne ve ibadetlere bağlı kaldığımızda Allah’a daha yakın olacağız ve kendimizi daha az yalnız hissedeceğiz.
KİŞİ TEKRAR SOSYALLEŞMEYİ NASIL BAŞARABİLİR?
Bu yalnızlık hissini daha spesifik bir şekilde ele almak önemli. Örneğin bir kişinin kendisini yalnız hissetmesi o kişinin yalnız olduğu anlamına gelmez. Sosyalleşme denilince fiziksel olarak yalnız olmaktan bahsedilir. Oysa mesela biri son derece sosyal olabilir ve kalabalıktaki en sosyal kişi olabilir ama yine de kendini inanılmaz derecede yalnız hissedebilir.
Müslüman olmadan önce ben de böyleydim diyebilirim. Delicesine sosyal biriydim. Her zaman odadaki en sosyal ve konuşkan kişilerden biriydim. Bir sürü arkadaşım vardı. Her partide, her etkinlikte, her şeydeydim ama yalnızdım. Bazen yalnız olduğumun farkında bile değildim ama sevgi açlığı hissediyordum. Bir çesit çaresizlik. Bu yüzden hep böyle kalabalık yerlerdeydim. Yani bir insan hem sosyal hem de yalnız olabilir. Bence bundan bahsetmek gerçekten önemli.
Şu soruyu sormamız gerekiyor: Neden yalnız hissediyorum? Ve eğer bir kişi çok sosyalse ve yine de yalnız hissediyorsa, o zaman insanın kendisine karşı dürüst olması gerekir. Bu aslında kişisel konulara geri dönüyor. Örneğin”Allah ile ilişkiniz nasıl? İbadetinizle ilişkiniz nasıl?” Eğer geniş bir çevreniz varsa fakat etrafınızdaki insanlar size yardımcı olmuyorsa o zaman sizi anlayan ve sizin gibi olan insanları bulmak gerekir.
Aynı ilgi alanlarına, aynı hedeflere sahip size arkadaşlık hissi verecek insanlardan bahsediyorum. Örneğin, kıyamet gününde ve cennette sevdiklerimizle birlikte olacağımızı bildiğimize göre, kiminle birlikte olmak isteriz? Dostlarımızla birlikte olmak isteriz, bize Allah’ı hatırlatanlarla birlikte olmak isteriz ve bu insanların etrafında olduğumuzda işte o zaman kendimizi yalnız hissetmeyiz. O yüzden ben derim ki, asıl soru nasıl yeniden sosyalleşirizden ziyade, bizi Rabbimize yaklaştıracak insanların hissiyatıyla kendimizi nasıl düzeltiriz?
YENİ EVLİ BİR ÇİFT ÇEVRE EDİNMEDEKİ ZORLUKLARI NASIL AŞABİLİR?
Yeni evli çiftler için, birlikte keyif aldıkları şeyleri bulmanın gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak aynı zamanda her şeyin birlikte yapılması gerekmediğini de anlamalıyız. Çiftlerin birbirine güvenmesi, birbirine saygı duyması, zaman ayırmaları ve ilişkiyi beslemeleri önemlidir. Düzenli olarak birlikte keyif aldıkları şeyleri yapmak ve aynı zamanda sevgi, ilişki ve iletişim gibi konulara öncelik vermek gerçekten önemli. Ama aynı zamanda birbirleri dışındaki arkadaşlıklar da gereklidir, bu ilişkilerin karşılıklı güvene dayalı ilişkiler olması gerektiğinin de altını çizelim. Bunun çok faydalı bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü erkekler ve kadınlar çok farklıdır ve bu yüzden farklı çıkış noktalarına ihtiyaç duyacaklardır. Kadınların kadınlarla saygı ve güven çerçevesi içinde fıtratı, ilişkisi ve kendisi için faydalı olabilecek bir bağlantı kurmaya ihtiyaçları vardır.
