YAZARLAR
Mevlit Kandili Kutlamaları
İslam kültür ve geleneğinde “doğum yeri ve zamanı” anlamına gelen mevlid kelimesi özel olarak Hz. Peygamber’in doğumunu ve onun hakkında yazılan övgü ve naat türü manzum eserleri ifade eder. İslam toplumlarında mübarek kabul edilen gün ve gecelerin yanı sıra doğum, ölüm, düğün, sünnet gibi çeşitli vesilelerle Mevlid-i Şerif okunması güzel bir adet hâline gelmiştir. Bunların en başında da Hz. Peygamberin doğum yıldönümü olan Mevlit Kandili gelmektedir. Bu özel gün ve gecelerde okunan Mevlit, yapılan sohbet ve dualarla insanların gönlünde Allah sevgisi ve Peygamber aşkının artması ve daha canlı hâle gelmesi amaçlanmış gecelerin feyizli ve bereketli vakitler hâline gelmesi arzulanmıştır.
Tarihte Mevlit merasimi ilk defa Mısır’da Fâtımîler (910-1171) tarafından tertip edilmiştir. Zaman içerisinde değişikliğe uğrasa da İslam coğrafyasının bir çok yerine yayılmış Müslüman halklar tarafında benimsenmiş ve sürekliliğini korumuştur. Bilinen yaygın hâliyle camilerde Mevlit Kandili merasimleri ilk defa Osmanlı padişahlarından 3. Murat zamanında 1588’de resmî hâle getirilmiştir. Ayasofya camiinde icra edilen Mevlit Kandili programlarına devlet erkânıyla birlikte halkta katılırdı. Güzel sesli hafızların Kur’an tilavetiyle başlayan kandil programı vaazla devam eder ve mevlithanların okumalarının ardından dağıtılan hediyelerle sona ererdi.
Günümüzde kuvvetli bir gelenek olarak kutlanan Mevlit Kandili merasimlerine Müslümanlar yüksek bir teveccüh göstermeye devam etmektedir. Toplumun her kesiminden insanların katılımıyla camiler kandil gecelerinde dolup taşmaktadır.
Bu yüksek teveccühün temelinde Hz. Peygamber’e duyulan sevgi ve ona duyulan bağlılık yatmaktadır. Sağlığında Peygamberimizi öven şiirler kendisine okunduğunda Peygamberimiz bunu hoşnutlukla karşılamış ve okuyanları hediyelerle ödüllendirmiştir.
Netice olarak Mevlit Kandili, Allah’ı ve Peygamberini anmaya onlara olan sevgi ve bağlılığın pekişmesine vesile olduğu gibi insanların biraraya gelmelerine kaynaşmalarına dinî duyguların canlı ve diri tutulmasına neden olmaktadır. Bir Müslüman’ın kalbinde Allah ve Resulüne olan sevgi ve bağlılığının artması onu anması ve yaşaması Allah’ı zikretmenin en güzel yollarından birisidir. Buna vesile olan ortamlar hayırlı ve bereketli ortamlardır. Allah’ın razı olduğu vakitlerdir.
Bu nedenle Mevlit Kandili merasimlerini dinî bir zorunluluk olarak görülmediği, merasimin anlam ve amacının dışına çıkılmadığı sürece Mevlit okunmasında dinen bir sakınca yoktur.
İçerisinde Kur’an tilaveti salavat, tekbir, dua gibi ibadetlerin yanı sıra Müslümanlar arasında yardımlaşma hediyeleşme ve kaynaşmaya vesile olması bakımından salih bir amel olduğu söylenebilir.