UNRWA Yasağı İnsanları Ölüme Mahkûm Etmektir

UNRWA Yasağı İnsanları Ölüme Mahkûm Etmektir

Ortadoğu’da yanan ateşin dinmesini beklerken maalesef durum her geçen gün daha da ağır bir hâl alıyor. Son olarak 28 Ekim’de İsrail Meclisinin Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının ((UNRWA) faaliyetlerine son verme yönündeki yasayı onaylamasıyla durum daha da akut hâle geliyor. UNRWA 1949 yılında BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve o tarihten bu yana Gazze ve Batı Şeria başta olmak üzere bölge genelinde milyonlarca insana yönelik eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi hayati önem taşıyan çalışmaları sürdüren ve bölgede alternatifi olmayan bir kuruluştur. UNRWA’nın yaptığı çalışmaların bölgede başka herhangi bir kurum tarafından devralınması ve sürdürülmesi mümkün değildir.

Halihazırda Gazze’de 2,2 milyon insanın UNRWA’nın sağladığı bu yardımlara acil olarak ihtiyacı vardır. Dolayısıyla bu yasak uygulanırsa sonucu daha fazla ölüm ve gözyaşı olacaktır. Uluslararası kurumlar insanlık adına bu yasağın uygulanmasına karşı durmalıdır. Bu gibi yasaklar sorunun çözümüne değil bilakis daha da büyümesine neden olmaktan başka bir şey getirmez. Dünya toplumlarının, hükûmetlerin ve kurumların artık bu gidişata kararlı bir şekilde dur demesi gerekmektedir.

Ayrımcılık Avrupa’nın Yükselen Sorunu

Diğer yandan Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı (FRA), Avrupa’daki Müslümanların “giderek daha fazla ırkçılık ve ayrımcılıkla” karşı karşıya kaldığını ve bir artış eğilimi olduğunu tespit ettiği bir rapor yayımladı. 23 Ekim’de yayınlanan raporda AB üyesi ülkelerinin birçoğunda Müslüman karşıtı duygu ve ayrımcılıkta “keskin bir artış” söz konusu. AB üyesi 13 farklı ülkede yapılan araştırmanın tespitine göre, neredeyse her iki Müslüman’dan biri ayrımcılık ve ırkçılığa maruz kalıyor. Anketin Gazze’deki savaştan önce yapılmış olması nedeniyle Avrupa’da daha da artan bu eğilimin henüz kayıtlarda bütün gerçekliğiyle yansımadığı da ayrıca ifade ediliyor. Ortadoğu’daki gerilimin ardından bu rakamların daha da arttığını tahmin etmek zor değil. Bölgedeki sorunun çözümü muhakkak ki gerek Müslümanlara gerekse diğer azınlık din ve milletlerin mensuplarına yönelik ırkçılık ve ayrımcılık konusunda Avrupa’ya da olumlu yansıyacaktır.

Bölge Binası Viyana’ya Hayırlar Getirsin

Geçtiğimiz günlerde Avusturya Viyana bölgemizin yeni hizmet binasının açılışını gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadık. Açılışa katılımlarından ötürü tüm kıymetli konuklara tekrar teşekkür ederken bu kalıcı hizmete destek olan herkese de şükranlarımı sunuyorum.

Öte yandan yine Viyana ve Aşağı Avusturya’da meydana gelen sel felaketi sonrasında başta Avusturya HASENE Derneği olmak üzere, Viyana İslam Federasyonu (IFW), Avusturya Linz İslam Federasyonu (ALIF), Avusturya İslam Federasyonu (AIF)’nun ortak çalışmaları sayesinde toplanan bağışlar ihtiyaç sahibi ailelere ve yerel yardım kuruluşlarına ulaştırıldı.
Kadınlar Gençlik Teşkilatımız ise 2 Kasım’da Genel Merkezimizde Hilal Hitabet, Atölye ve Fotoğraf Yarışması’nı gerçekleştirdi. Tüm alanlarda yarışan kızlarımızın her birini tebrik ediyorum. Gençlik Teşkilatımız da “Yıldız Gençleri” hitabet yarışması hazırlığı için Merkezimiz’de ağırladı. Gençlerimize iyinin ve hayrın yolunda bu güzel imkânları sunan Gençlik Teşkilatlarımıza hasseten teşekkür ediyorum.