Gençler! Uyuşturucuya Alışmamak İçin Her Zaman Hayır Deyin!
Uyuşturucunun tıbbi anlamda bile kötüye kullanıldığında büyük zararlar verdiği, bu yüzden gençlerin sıkıntılı ve zor anlarında kendilerine verilen her maddeye hayır diyebilmesinin önemi büyüktür. Gençlere sosyal medyada uyuşturucu tuzaklarına takılabiliyor.
- SAĞLIK
- 13 Kasım 2024
Ünlü bir sanatçının, 19 yaşındaki kızının madde bağımlılığıyla mücadele ettiğini sosyal medya üzerinden paylaşması ve bir anne olarak yardım çağrısında bulunması, toplumda uyuşturucu kullanımının tehlikelerine bir kez daha dikkat çekti. Bu önemli konuyu gündeme taşımak amacıyla, bir üniversitede düzenlenen “Bağımlılıkla Mücadele Konferansı”nda konuşan Prof. Dr. Sevil Atasoy, gençlere ve katılımcılara madde bağımlılığının toplumdaki artan etkileri üzerine uyarılarda bulundu.
GENÇLER SİZE VERİLEN MADDELERE HAYIR DEMENİN ÖNEMİ
Gençlere özellikle bağımlılıktan korunmanın yollarını anlatan Prof. Dr. Atasoy, “Zor anlarınızda veya başa çıkmakta zorlandığınız durumlarda size sunulan maddelere ‘hayır’ demeyi öğrenmelisiniz. Bağımlılığa sürüklenmenizi isteyen kişiler ve koşullar var; anlık rahatlamalar peşinde koşmak yerine, sorununuzu çözmeyi hedefleyin. Çünkü kısa süreli rahatlamalar, sizi aynı kısır döngüye sürükler.” diye konuştu.
UYUŞTURUCU BEYİN SAĞLIĞI İÇİN CİDDİ RİSK
Uyuşturucu maddelerin, özellikle bazı ülkelerde serbest bırakılmasının yanıltıcı bir güvenlik algısı oluşturduğuna değinen Atasoy, “Uyuşturucu maddelerin masum olduğu bir efsanedir. Tıbbi amaçla bile kötüye kullanıldığında bile büyük zararlar verir. Bağımlılık bir beyin hastalığıdır ve tedavi edilmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
METAMFETAMİN TEHLİKESİ
Son yıllarda Türkiye’de özellikle metamfetamin ve sentetik uyuşturucuların kullanımında hızlı bir artış yaşandığını belirten Atasoy, “Son iki yılda metamfetamin yakalanma oranları dört katına çıktı. Bu durum yasa dışı maddelerin piyasada daha fazla yer bulduğunu gösteriyor.” dedi.
SOSYAL MEDYA TEHLİKESİNE DİKKAT
Prof. Dr. Atasoy, sosyal medya platformlarının gençleri uyuşturucuya özendirme konusunda önemli bir tehdit oluşturduğunu belirtti: “Sosyal medyada gördüğünüz her paylaşım sizi bu maddelere yönlendirmek veya başkalarını özendirmek için hazırlanmış bir tuzaktır. Sosyal medya, organize suç gruplarının milyarlarca dolarlık kazanç elde ettiği bir alana dönüştü. Bu tuzaklara karşı dikkatli olun” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Atasoy’un açıklamaları, toplumun her kesimine uyuşturucu ile mücadelede sorumluluk düştüğünü ve gençlerin bu tür tehlikelere karşı bilinçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
DÜNYADA MADDE KULLANIMI KORKUTUCU BOYUTTA
Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atasoy, madde bağımlılığının küresel bir sorun haline geldiğini vurguladı. Atasoy, “2022 yılı verilerine göre, dünya çapında 292 milyon kişi uyuşturucu kullanıyor. Son on yılda yüzde 20’lik bir artış görüldü. Bu rakamlar, uyuşturucu ile mücadelenin ne kadar acil bir konu olduğunu gözler önüne seriyor.” dedi.
UYUŞTURUCULAR NASIL BAĞIMLILIK YAPAR
Uyuşturucular, beyin kimyasını etkileyerek bağımlılık yaparlar. Madde kullanımında beyin, kimyasal mesajcı olan nörotransmitterleri salgılar. Özellikle “dopamin” gibi haz duygusuyla ilişkili nörotransmitterlerin salınımı artar. Dopamin, beyinde ödül ve motivasyonla ilgili bölümleri uyararak kısa süreli bir “keyif” veya “zevk” hissi oluşturur. Bu durumda, kişi maddeyi kullanmayı olumlu bir deneyim olarak algılar ve tekrar tekrar kullanmak ister.
KEYİF ve ZEVK VERSE DE UYUŞTURUCULAR BEYİN FONKSIYONLARINI BOZUYOR
Ancak uzun vadede, uyuşturucu madde kullanımı beyin hücrelerini değiştirerek doğal dopamin üretimini azaltır. Bu nedenle, kişi artık doğal olarak haz duygusunu hissedemez hale gelir ve normalden daha fazla maddeye ihtiyaç duyar. Bu durum, bir çeşit “tolerans” gelişmesine yol açar; yani aynı etkiyi hissedebilmek için daha fazla madde kullanılması gerekir. Zamanla kişi, bağımlı hale gelir ve maddeyi kullanmamak şiddetli yoksunluk belirtilerine neden olabilir.
Bağımlılığa yol açan bu sürecin en önemli noktalarından biri beynin ödül sistemi ile ilgilidir. Beynin ödül sistemi, hayatta kalmak için gerekli davranışları (yemek yemek, su içmek gibi) pekiştirmek amacıyla evrimsel olarak geliştirilmiştir. Ancak uyuşturucular, beynin ödül sistemini doğrudan uyararak doğal işleyişini bozar ve kişiyi bağımlı hale getirir.