Almanya İslam Konseyi, Din Özgürlüğü Seminer Dizisini Başarıyla Tamamladı

Almanya İslam Konseyi, Din Özgürlüğü Seminer Dizisini Başarıyla Tamamladı

Almanya İslam Konseyi’nin iki yıldır düzenlediği Din Özgürlüğü ve Toplumsal Katılım seminerleri “Birlikte Konuşmak, Birlikte Şekillendirmek: Değişen Müslüman Temsiliyeti” oturumu ile sona erdi.

Almanya İslam Konseyi tarafından yürütülen “Din Özgürlüğü Kursu” adlı seminer dizisi, iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından başarıyla sona erdi. Son oturumu “Birlikte Konuşmak, Birlikte Şekillendirmek: Değişen Müslüman Temsiliyeti” başlığıyla gerçekleştirilen seminer serisi, din özgürlüğü, toplumsal katılım ve Müslüman toplulukların siyasal temsiliyeti gibi konulara odaklandı. Son oturumda Almanya’daki Müslümanları temsil eden cemaatlerin sözcüleri değerlendirme yaptı.

“Birlikte konuşmak, birlikte şekillendirmek: Geçiş döneminde Müslüman temsili” başlığı ile gerçekleştirilen son oturumda Almanya’da Müslüman örgütlenme çalışmalarının öncüleri olan Dr. Ayyub Axel Köhler, Beşir Dulz ve Ali Kızılkaya, kendi deneyimlerini aktararak, 1960’lardan Müslümanlar Koordinasyon Konseyi’nin (KRM) kuruluşuna kadar Müslüman temsil yapılarının gelişimini aktardılar.

Son oturumda ayrıca temsiliyetin güncel zorlukları da tartışıldı. IGMG eski Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu, eski ZMD üyeleri Aiman ​​Mazyek ve Nurhan Soykan, Müslüman aktörlerin siyasetteki rolünü ele aldığı bu oturumda İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici ve DİTİB Toplum ve İşbirliği Daire Başkanı ve aynı zamanda KRM’nin mevcut sözcüsü Dr. Zekeriya Altuğ, özellikle Müslümanların siyasal katılımı ve toplumsal görünürlüğü konusundaki güncel zorluklara dikkat çektiler.

“Kendimizi Geçici Görürsek Gelecek Perspektifi Sunamayız”

Seminerler serisine ev sahipliği yapan İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün kapanış konuşması yaptı. Ergün, geçmişteki Müslüman temsilcilerin öncülük çalışmalarına değinerek, Müslümanların kurumsal temsiliyetinin varlığının, aynı zamanda Almanya’ya aidiyetin bir göstergesi olduğunu söyledi. Ergün her türlü zorluklara rağmen Müslümanların temsilciliğini yapan kurumların takdir edilmeyi ve kendilerine yapıcı destek verilmesini hak ettiğini de ifade etti.

Ergün “Biz kendimizi geçici ve misafir olarak görürsek geleceğe perspektif sunamayız. Adaletsizlik ve çifte standart var, din özgürlüğü konusunda ikircilli davranışlar var. Ama biz Müslümanlar olarak bunları aşacak güçteyiz. Göçmenler olarak geldiğimiz yeri unutamayız. Zira biz buradayız.” diyerek Müslümanların bulundukları yere göre hareket etmelerinin gereği üzerinde durdu.

Ergün ayrıca, Müslümanların paydaşları ve muhataplarını çoğaltarak iletişim kanallarını zenginleştirmesi gerektiğine de dikkat çekti.

Kesici: “Büyük İlerlemeler Sağladık Ama Yolumuz Uzun”

Seminerler serisinin kapanış konuşmasını İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici yaptı. Kesici kapanış konuşmasında, Müslümanların toplumsal görünürlüğü ve siyasal katılımı konusunda önemli ilerlemeler sağlandığını belirtti. Kesici “İslam ve Müslümanlar etrafında süregelen tartışmalara rağmen, İslami dini cemaatler ile devlet kurumları ve sivil toplum arasında kurumsal diyaloglar kuruldu. Ancak hâlâ önümüzde aşmamız gereken çok yol var.” ifadelerini kullandı.
Kesici ayrıca, Müslümanların kendi aralarındaki iç diyalogunun güçlendirilmesinin bu gelişmelere katkı sağladığını ve bu alanda daha fazla çabaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Temel Hedef: Bilgi, Diyalog Ve Toplumsal Katılım

İslam Konseyi’nin düzenlediği bu kapsamlı eğitim dizisi, Almanya’daki din-devlet ilişkilerine dair anayasal çerçeveyi, dini toplulukların toplumsal rolünü ve dini çeşitliliğin getirdiği zorlukları ele aldı. Etkinliklerde akademisyenler, gazeteciler ve sivil toplum temsilcileri yer aldı; katılımcılar bilgi düzeylerini artırırken birbirleriyle de yoğun diyalog imkânı buldu.
İslam Konseyi Genel Sekreteri ve seminer koordinatörü Murat Gümüş, “Din Özgürlüğü Kursu” adlı seminer dizisinin önemini “Biz bu seminerlerle öğrenme, öz değerlendirme ve karşılıklı etkileşim ortamları oluşturmak istedik. Katılımcıların gösterdiği ilgi, bu tür diyalogların ne kadar kıymetli olduğunu ortaya koydu.” ifadeleri ile değerlendirdi.

Uzman İsimler, Din Özgürlüğünü Farklı Boyutlarıyla Ele Aldı

Etkinliklerde Prof. Dr. Werner Schiffauer, Prof. Dr. Detlef Pollack, Prof. Dr. Mathias Rohe, Prof. Dr. Aladin El-Mafaalani gibi önde gelen akademisyenler yer aldı. Seminer başlıkları arasında “Din Anayasası Hakkı’na Giriş”, “Müslüman Karşıtı Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele”, “Müslümanlar ve Devlet Arasında Diyalog” gibi temalar öne çıktı.

Katılımcılara Sertifika Verildi

Toplamda on iki seminerden oluşan programa, Müslüman cemaat temsilcileri, eğitim alanında çalışan çoğaltıcılar ve bireysel katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. Seminerlere katılanlara, gösterdikleri emek ve kazandıkları bilgi düzeyi dolayısıyla katılım sertifikaları takdim edildi.