IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün: “Gazze’deki İnsani Felakete Artık Sessiz Kalınamaz!”

IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün: “Gazze’deki İnsani Felakete Artık Sessiz Kalınamaz!”

@aa

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün, Gazze’de yaşanan insani krize ilişkin yaptığı açıklamada, uluslararası toplumun sessizliğini eleştirerek, “Soykırım niteliğindeki eylemler karşısında çekimser kalmak artık kabul edilemez” dedi.

İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün, Gazze’de yaşanan insani felakete dikkati çekerek, soykırım niteliğindeki eylemlerin durdurulması için uluslararası topluma çağrıda bulundu.

Gazze’deki durum, artık çekimser kalmanın kabul edilemez bir noktaya vardığını söyleyen Kemal Ergün, “Uluslararası toplum, uluslararası hukuka aykırı, soykırım niteliğindeki eylemlerle ilgili onca bağımsız raporu artık görmezden gelemez.” ifadelerini kullandı.

“Uluslararası Hukuk Hiçe Sayılıyor”

IGMG Genel Başkanı, İsrail hükümeti üyelerinin Filistinlilerin Gazze’den tamamen sürülmesi ve Gazze’nin işgal edilmesi yönünde defalarca açıklama yaptıklarını kaydetti.

İnsani yardımın engellenmesi sonucunda sivil halkın içinde bulunduğu sefaletin tarihte bir dönüm noktası haline geldiğini vurgulayan Ergün, uluslararası hukuku hiçe sayan bu tutumun, uluslararası düzen için de ciddi bir tehdit oluşturduğu uyarısında bulundu.

“14 Bin Çocuk Açlıktan Ölme Tehlikesiyle Karşı Karşıya”

Mevcut durumun siyaseten, uluslararası hukuk ve ahlaki açıdan veya başka bir gerekçeyle hiçbir şekilde haklı gösterilemeyeceğinin altını çizen Ergün, şöyle devam etti:

“İnsani yardım koridorları aylardır kapatılmış durumdadır. Uluslararası baskı sonucu geçmesine izin verilen az sayıdaki yardım malzemesi ise bağımsız gözlemcilere göre acil ihtiyaçları karşılamaktan çok uzaktır. Sivil halkın çektiği acılar bilinçli olarak göz ardı edilmektedir. Birleşmiş Milletlere göre, birkaç gün içinde 14 bin çocuğun açlıktan ölme tehlikesi bulunmaktadır. Kanada, Hollanda, Fransa ve Birleşik Krallık gibi ülkeler, Gazze’deki insan hakları açısından kabul edilemez duruma karşı artık açıkça tavır almaktadır. Buna karşılık, Almanya ve Avusturya gibi ülkeler ve İslam dünyasının bazı kesimleri insanlık dışı gerçeklere, insani felakete, sivil altyapıya yönelik çok sayıda saldırı ve belgelenmiş savaş suçlarına rağmen çekimser kalmaya devam etmektedir.”

Almanya’ya Çağrı

Ergün, özellikle Almanya’nın, acil ateşkes ve insani yardıma güvenli ve kalıcı erişim sağlanması için nüfuzunu kullanması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: “Siyasi kararlar, masum insanların hayatını doğrudan etkilemektedir. Silah ihracatının hala devam etmesi de bunlardan biridir. Almanya aktif hale gelmediği sürece, değerlere dayalı bir uluslararası düzende güvenilir bir yer edinmesi de mümkün olmayacaktır. Bu insani krizde nasıl bir pozisyon aldığı mutlaka değerlendirilecektir.”

İki Devletli Çözüm Vurgusu

Uluslararası topluma savaşın sona erdirilmesi, savaş suçlarının ve insan hakları ihlallerinin durdurulması, sürgünlerin sona erdirilmesini sağlaması için acilen harekete geçmesi gerektiği çağrısında bulunan Ergün, “İnsanlar evlerine ya da evlerinden geriye kalan yapılara geri dönebilmelidir. Filistin’in toprak sınırları daha fazla daraltılmamalı ve demografik değişiklikler zorlanmamalıdır. İki devletli çözüm, bölgede kalıcı barış için hala tek seçenektir.” değerlendirmesinde bulundu.