YAZARLAR
Gazze Çelişkisi: Yıkmak, Yapmak ve İyi Adam Rolleri
Her şeyden önce şunun altını bir çizelim “en kötü barış en iyi savaştan evladır.” Bu açıdan bakıldığında Gazze’deki ateşkes ve barış çabaları takdire şayan. Ancak son iki yıl içinde tanık olduklarımız “Bu adamlar bizle dalga mı geçiyor?” sorusunu onlarca kez zihinlerimize düşürdü.
Bu süreçte “tarihî sorumluluk” ilkesiyle İsrail’in en büyük destekçilerinden biri olan Almanya açıklamalarını ve eylemlerini yakından takip ettiğim ülkelerdendi. Trump’ın “Gazze planı” açıklandığında, Almanya Gazze’ye “siyasi ve insani katkı sunacağız” diyerek desteğini açıkladı. Ancak Almanya’nın “insani katkı”dan bahsettiği günlerde İsrail’e silah ihracatı da bir yandan devam ediyordu. Federal Meclis’in resmî verilerine göre, 26 Haziran–8 Ağustos arasında 530 bin avro değerinde askerî malzeme, ardından 9 Ağustos–22 Eylül arasında 2,45 milyon avro değerinde yeni silah ihracatı izni verildi. Bu ikinci dönemin önemi şurada, bu dönemde Başbakan Merz, “Gazze’de kullanılabilecek silahların ihracatına izin verilmeyeceğini” açıklamış, bu karar kamuoyunda “kısmi ambargo” olarak duyurulmuştu. Ancak bu açıklamadan sonra beş haftalık kısa bir duraklamanın ardından, silah sevkiyatları yeniden başladı.
Almanya, İsrail’e verdiği desteği “güvenlik garantisi” olarak takdim ediyor. Oysa bu desteğin Gazze’deki sivil ölümleri önlemek yerine, sürdürmeye yaradığının Almanya da pekâlâ farkında.
Uluslararası konumda Almanya İsrail’e silah sevkiyatı nedeniyle Uluslararası Adalet Divanında yargılanırken içte de insan hakları örgütleri İsrail’e silah tedarikinden dolayı Almanya aleyhine dava açtı. Ancak Alman mahkemeleri, bir Filistinlinin “silah ihracatını durdurma” başvurusunu reddederken, hükümetin kararını “diplomatik takdir” alanına dahil etti. Yani “Hukuk devleti” olarak bildiğimiz Almanya’da savaş suçlarına dair sorumluluk, siyasetin vicdanına bırakıldı.
İsrail Silahları “İyi” Kullanmış!…
Trump ise 13 Ekim’deki İsrail Parlamentosu Knesset’deki konuşmasında açıkça İsrail’in yanında durdu. Silahların muazzam gücünden bahsederek, ABD’nin çok iyi silahları olduğunu, bunlardan İsrail’e verdiğini belirterek, İsrail’i bu silahları “iyi” kullandığı için övmekten de geri durmadı. Aynı Trump bir hafta öncesinde, İsrail’in en büyük destekçisi olarak birlikte yıktıkları Gazze’yi “Araplar yeniden inşa edecek, onların parası var” pişkinliğiyle açıkladığı planında “Gazze’nin yeniden inşası”nı vurgulamamış mıydı? Bir ülke savaş ve çatışma olan bir bölgeye hem yıkım araçlarını ihraç edip hem orayı yeniden inşa vaat ediyorsa, gerçek bir barışın değil, imajın peşindedir.
Son Söz
Bugün Gazze, dünyanın vicdan laboratuvarı hâline geldi. Her ülke ve halk orada kendi ahlak testini veriyor. Kimi ülkeler bu testi, silah ruhsatlarıyla başlatıp insani yardımlarla tamamlamaya çalışıyor. Ve bugün karşımızda duran en zor soru şu: Birileri gerçekten barışa katkı mı sunuyor, yoksa bugünlerde sadece iyi adam rolünü mü oynuyor? Zamanla göreceğiz.