Müslüman Anne Norveç’e Karşı Açtığı Davayı Kazandı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Müslüman bir annenin çocuğunun Hristiyan bir aileye verilmesi sonrasında vaftiz edilmek istenmesini, çocuğun ve öz annesinin özel ve aile hayatının dokunulmazlığının ihlali olarak değerlendirdi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Müslüman bir ailenin çocuğunun Hristiyan bir aileye verilmesi sonrasında vaftiz edilmek istenmesinin çocuğun ve öz annesinin hakkının ihlali olarak degerlendirdi. Mahkeme kararında, çocuğun dininin kendi öz annesi ile aile bağı kurduğunu, bu bağın koparılamayacağına hükmetti.

Norveç Çocuk Esirgeme Kurumu, Somali asıllı ve Norveç’e mülteci olarak kabul edilen Mariya Abdi İbrahim’in çocuğunu elinden almış ve çocuğun velayet haklarını da koruyucu aileye vermişti. Koruyucu aile ise, evlatlık edindikleri çocuğu kendi inançlarına göre Hristiyan yapmak için de vaftiz yapmak istemişlerdi.

Bunun üzerine Somalili anne, Norveç Çocuk Esirgeme Kurumu aleyhine dava açarak, çocuğun ya kendi kuzenine, ya Somalili bir aileye veya hiç olmazsa Müslüman bir aileye verilmesini istedi. Ancak, Norveç mahkemesi bu isteklerin hiç birini dikkate almadı ve çocuğu Hristiyan bir aileye verdi.

Somalili anne davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyarak, özellikle çocuğun din özgürlüğünün korunmasını istedi.

AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesinde koruma altına alınan din özgürlüğü ihlalinin vuku bulmadığını, ancak, sözleşmenin 8. maddesinde yer alan aile bağlarını devam ettirme hakkına göre, çocuğun en azından kısmen biyolojik annesinin kültür ve dini ile bağlarını devam ettirebilme hakkı bulunduğuna hükmetti.

Bu karara göre, çocuğun velayeti anneden alınıp koruyucu aileye verilse de, koruyucu ailenin çocuğu evlatlık edindikten sonra dinini değiştirmesi, çocuğun ve biyolojik annenin aile bağlarının ihlali olarak görüldü.