Yazarlar

Barış Buysa, O zaman Savaş Ne ki?

Ey dünyanın hakimleri! Boşuna övünmeyin, insanlık vicdanında hepiniz mahkûmsunuz: “Savaş suçlusu!”
03 Haziran 2022

Harvard Üniversitesi profesörlerinden Steven Pinker, yüzbinlerce kişiyi, 20. yüzyılın insanlığın en barışçıl ve en az şiddet içeren yüzyılı olduğuna, bu dönemde savaşların daha az şiddetli geçtiğine inandırsa da, beni ikna etmekte oldukça zorlanacak.

Hele barışı tesis etmek ve tesis edilen barışın sürekliliği için kurulan uluslararası kurumların hepsi, istisnasız desem haksız da sayılmam, hiçbir barış tesis edememiş, hiçbir barışı sürekli kılamamıştır. Niall Ferguson’un da dediği gibi en kanlı yüzyıl aslında bu yüzyıl olmuştur.

Alın size Birleşmiş Milletler denilen kuruluşu şöyle bir gözden geçirin. Hâlâ 5 insafsız çete gibi davranan ülkelerin oyuncağı olduğun fark etmekte zorlanmayacaksınız. Birleşmiş Milletlerin el attığı tüm savaşlar da daha derinleşmiş, hiçbir savaşa adil bir çözüm bulunamamıştır.

Birinci Dünya Savaşı derken, arkasından İkinci Dünya Savaşı bitince bir rahatlama gözlendi ise de bu rahatlama sadece o “büyük” veya “süper güç” denilen ülkelerin doğrudan birbiri ile çatışıp savaşa girmediği içindir. Ama öyle olunca, sanki dünyada savaş olmamış gibi mi davranacağız?

Diyelim ki 2. Dünya Savaşı bitti de, Kore savaşı, Afrika, Latin Amerika, Hint Alt kıtası, Vietnam, Kamboçya ve Ortadoğu savaşlarına ne oldu? İsrail’in Filistin’i, Sovyetlerin Afganistan’ı işgali, Irak-İran savaşı, Bosna-Kosova-Hırvatistan savaşları, Irak’ın, Suriye’nin, Yemen’in, Somali’nin, Libya’nın işgali ne zaman oldu?

Sanki bu dönemdeki savaşların sadece bir kısmını saydığımızda savaşlar bitmiş mi oluyor?

Savaşların ne olduğunu hâlâ Rusya’nın Ukrayna saldırısında göremiyor muyuz? Dünyada, yüz milyonlarca insan neden kendi ülkelerini dönemiyor, neden günlerce aylarca, denizlerde, dağlarda güvenli bölgelere gitmek için hayatlarını ortaya koyuyor?

Dedik ya, siyasetçiler de dünya gündemini ayarlayanlar da Harvard profesöründen farklı düşünmüyor. Onlara göre, Ukrayna’da acıtacak, ağlatacak, bağırtacak acı yok. Böyle olduğu için de Ukrayna’da barışı tesis edecek hiçbir mekanizmaya sahip değiliz.

Baştan da dedik ya, Birleşmiş Milletler hiçbir savaşı engelleyemedi. Bu şekliyle de engelleyemez. Bakmayın siz, İran’a Kuzey Kore’ye koydukları fasa fiso ambargo ve baskıya. Hadi bakalım, Putin’e, İsrail’e, Hindistan’a, Çin’e baskı yapsınlar da görelim. Bana sakın ola ki “Rusya’ya ambargo koydular ya” demeyin, sakın ha…

Öylesine meydan okuyorum işte. Yapmazlar da olur ki, “Hadi biraz baskı yapalım da barış olsun bari.” diyenler çıkabilir diye söylüyorum.

Pin It on Pinterest

Paylaş