YAZARLAR
Avrupa’da Bu Çifte Ahlak Niye, Anlayabilen Var mı?
Şu Avrupa ülkeleri ile ABD’nin, dolayısıyla, Batı diye tanımlanan dünyanın çifte standartlarını ölçen bir alet yapılsa, inanın ki, o aletler bile tersine çalışır gibime geliyor. En azından son yıllara bakıyorum da insan hakları konusunda hep bir çifte standart söz konusu. Aslında bu çifte standarda çifte ahlak demek daha doğru olur. Bakın, şu Yunanistan, ülkedeki “Müslüman Türk” azınlığın haklarını ihlal ettiği gibi, Müftü seçmelerine müsaade etmiyor, seçilen müftüleri hapse tıkıyor, bu müftüler yıllardır hapiste kalıyor. O da yetmiyormuş gibi Müslüman vakıfların idareci olarak Hristiyan istihdam etmelerini mecbur tutuyor, derneklerin adında “Türk” kelimesi kullanıyor diye, dernekleri yasaklıyor, ilgili kişileri yine hapse tıkıyor. Avrupa Adalet Divanı bu davaların bir kısmı dolayısıyla Yunanistan’ı haksız buluyor, ama, Avrupa Birliği’nden tık yok.
[post-refarans id=”34870″ taraf=”sol”]
Varsa da yoksa da işleri Türkiye ile. Mesela Tunus’da Cumhurbaşkanı tüm ülkenin idaresine el koyuyor, mahkemeleri kendisine bağlıyor, Meclisi feshediyor, kafasına göre hükûmet kuruyor, muhalefet liderlerini ıvır vızır bahanelerle hapse tıkıyor AB ülkelerinden tık yok. Varsa yoksa işleri Türkiye ile. Yunanistan neredeyse her Allah’ın günü hem de Avrupa Birliği Sınır Koruma güçleri Frontex’in yardımı ve gözleri önünde mültecileri geri itiyor, bu da yetmiyormuş gibi denizde botlarına kurşun sıkarak botlarının batması sebebiyle suda boğulmalarına sebep oluyor Avrupa Birliği’nden tık yok.
Bakın en son olarak Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından Birleşmiş Milletler’de (BM) gündeme getirilen olay Avrupa’da sanki duyulmadı bile. Hatırlarsanız, Yunanistan sahil güvenlik güçleri botlarına ateş açarak 9 aylık Asım ve ağabeyi 4 yaşındaki Abdulvahab’ın da aralarında olduğu 5’i çocuk, 1’i kadın, 6 kişiyi kasten ölüme terk etmişti.
İnsan beklerdi ki, Avrupa Birliği bu olaya karşı tepki göstersin, gündeme alsın, Yunanistan’a en azından göstermelik de olsa “yapma etme, ne olursun” desin. Ama nafile. Fakat o da ne? Biz bu tepkileri beklerken, BM toplantısının hemen ertesi günü, Türkiye’nin Suriyeli mültecileri zorla Esed rejimine teslim ettiği, Türkiye’de Suriyeli mültecilere karşı aşırı şiddet uygulandığı hatta Suriyelilerin öldürüldüğü haberleri yayılmasın mı?
İşte bu tam da çifte ahlaktır. Üstelik, bu haberler yayılırken, Türkiye’de Suriyeli mültecilere karşı şiddeti asıl özendiren, sol ve sağ muhalefetin açıklamaları hiç gündeme gelmez. Anlı ve şanlı gazeteciler ve Türkiye uzmanları bunları görmezken, iki çeşit ahlak taşımıyorlar da ne yapıyorlar?
Damarıma bastılar da sizinle paylaşayım dedim.