YAZARLAR
Hz. Peygamberi Nasıl Örnek Edinelim?
Hz.Peygamber’i (s.a.v) örnek alıp, örnekliğini günümüze taşımak için önce Hz. Peygamber’in dönemine gitmek, onun tutum ve davranışlarını, kendi tarihsel bağlamı, toplumsal şartları ve imkanları içinde ele alıp anlamak, iyi kavramak ve doğru yorumlamak gerekir. Bu arada, onun tutum ve davranışlarının yaslandığı ilke/anlam ve yöneldiği amaç tespit edilir. Onbeş asırlık gelenekte bunun nasıl gerçekleştirildiği de incelenir. Asr-ı saadet dönemi ve gelenek kadar günümüzün dünyasını da iyi kavramak şart. Sözü edilen bu çok yönlü bilimsel ve fikrî çabalar, Hz. Peygamber’in davranışına yön veren ilke ve amacın bugün hangi davranış kalıplarıyla somutlaşacağına kılavuzluk eder. Hz. Peygamber’in özellikle önerdiği davranışların dışındakilerin kalıbından ziyade sakladığı özü/anlamı keşfedilerek onun günümüzde nasıl somutlaşacağı kararlaştırılır. Sözgelimi, Hz. Peygamber’in misafirperverliğini örnek edinmek için, misafire yönelik yaptıklarını iyi tanımak, doğru anlamak, o tutum ve davranışların arkasındaki misafirperverlik anlayışının bugün bizim günlük hayatımızda nasıl somutlaşacağını belirlemek için çabalanır. Bu konuda yapılması gerekenin ne olduğunu belirlemeye çalışılırken; “Hz. Peygamber bugün olsaydı, bu konuda nasıl düşünür ve neleri, nasıl yapardı?” sorusunun cevabını bulmaya çalışılır. Amaç, Hz. Peygamber’in miras bıraktığı örnek söz, tutum ve hareketin dayandığı anlam ve ilkeler üzerinden bugünün insanının sorunlarına Müslümanca çözüm, sorularına cevap üretmektir. Bu sayede, sorunlara teslim olmaktan kurtulma; sorunun nesnesi olmak yerine çözümün öznesi olma imkânı elde edilir.
Bu yaklaşım, Hz. Peygamber’i (s.) bir şekil ve görüntü modeli olmaktan ziyade, kıyamete kadar bütün insanlığın örnek edineceği bir zihniyet, iman ve ahlak modeli olduğunu ortaya koymayı öngörmektedir. Hz. Peygamber’in son elçi olması, onu örnek edinmeyi, bir bakıma onun hayatını güncelleştirmeyi, ondan yararlanarak her bireyin yaşadığı dönemin şartlarında Müslüman olarak kendini gerçekleştirmesini gerektirmektedir. Bu yaklaşımla, mesela bugünün müslümanı artık Efendimiz’in yer sofrasında oturmasına, elle yemesine takılıp kalmayacak; temizliğe dikkat etmesine, midesini tıka basa doyurmamasına, nimetlerin sahibi olarak Allah’ın adını anmadan yemeye başlamayışına, haramdan uzak durup helal rızıkla karnını doyurma hassasiyetine, aile bireylerine haram rızık yedirmeyişine, sahip olduğu nimetleri başkalarıyla paylaşmasına, Allah’a hamd etmesine vs. yoğunlaşıp meselenin bu boyutlarını anlayarak hayata yansıtmak suretiyle onu örnek edinmiş olacağını düşünecektir. İslam’ın evrensel hayat verici işlevi, böyle sürüp gidebilir.