İslam’ın Ana Dinamiği: Merhamet

İslam’ın Ana Dinamiği: Merhamet

İslam’a en çok yakışan değer merhamettir. 

Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’in hemen başında kendisini Âlemlerin Rabbi olarak takdim eder etmez rahmân ve rahîm sıfatına yer verir, rahmeti kendisine ilke edindiğini, rahmetinin her şeyi kuşattığını bildirir. Bir kutsî hadiste gazabına göre rahmetinin daha önde olduğunu bildirir. Kendisini rahmet edenlerin en merhametlisi ve en hayırlısı sayar. Peygamber’ini de rahmet vasfıyla ön plana çıkarır ve müfessirlerin ifadesiyle sadece son Peygamber’ine beraberce raûf ve rahîm sıfatlarını layık görür, Onu âlemlere rahmet olarak gönderdiğini bildirir, O da kendisini rahmet peygamberi olarak tanımlar, ashabı için yaptığı duanın son kısmında “Bize merhamet etmeyeni başımıza musallat etme!” yakarışında bulunur. 

Kur’ân-ı Kerîm, mü’minlerin de aralarında merhamet duygusu ile hareket etmeleri gerektiğini belirtir ve birbirlerine merhameti tavsiye etmelerini ister. 

Hz. Peygamber, Allah’ın rahmet ve şefkatini yüz parçaya böldüğünü doksan dokuzunu yanında tuttuğunu, bir parçasını dünyaya indirdiğini ve onun da bütün varlığa yeterli geldiğini örnekler üzerinden anlatır ve kalan doksan dokuzun Allah Teâlâ’nın ahiret yurdunda mü’minlere onun ile muamele edeceğini bildirir.

Hz. Peygamber’in bir Müslümanın hayırlı olan bütün işlerine besmelesiz başlamasını eksiklik olarak belirtmesi de rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla başlanan işte merhametin etkisinin gösterilmesini istemesindendir ki besmele çeken mü’min de bunu taahhüt etmektedir. Bütün bunlar bu kelime ile ifade edilen anlamın Müslümanın hayatında ne kadar merkezî bir konumda bulunduğunu göstermeye yeter bir husustur. 

Allah-kul açısından merhametin dikey bir karakter taşıması tabiidir, olumludur ve beklenen de bir şeydir. Çünkü Allah-kul arası ilişkiler dikeydir. Ancak insan ilişkileri açısından merhamet dikey değil yatay bir ilişkiyi ifade eder ve iki unsura sahiptir. Birincisi, zarafet, nezaket ile muamele etmek incitmemek (rikkat); ikincisi de içtenlikle başkasına iyilik etmek manasındaki ihsândır. Kur’ân-ı Kerîm iyilik olsun diye yapılan eylemde miktarı ne olursa olsun incitici bir tutumun bulunması hâlinde onun iyilik olmaktan çıkacağını ve bunun Allah katında bir değerinin bulunmayacağını açıkça belirtir.

Allah Teâlâ ve peygamberinin değer verdiği merhamete layık olmanın yolu merhametli olmaktır, can taşıyan varlığı incitmemektir, mü’mine yakışmayan kabalığı zerafet ve nezaket ile değiştirmektir. Hadis-i şerifte geçtiği üzere “merhamet etmeyen merhamet bulamaz.”

En doğrusunu Allah bilir.