“Kurtuluşa ermiş mü’minler, boş ve yararsız işlerden yüz çevi¬rirler.” (Mü’minûn suresi, 23:3)

“Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve câhillerden yüzçevir.” (A’râf suresi, 7:199)

“Onların mallarından zekât al ki böylece onları temizlemiş ve arındırmış olursun.” (Tevbe suresi , 9:103).

“Ey inananlar! Oruç sizden önce gelip -geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” (Bakara suresi, 2:183)

“İnsanlardan almak üzere ölçüp tarttıklarında ince ince hesap yapan, ama onlara vermek için ölçüp tarttıklarında kıyısından köşesinden noksanlaştırarak çalan düzenbazlara yazıklar olsun!” (Mutaffifîn, 83: 1-3).

“Habibim! Onlar senden kendilerine yağ çekerek dalkavukluk yapmanı, karşılığında da sana aynı şekilde dalkavukluk yapmak istiyorlar!” (Kalem suresi, 68:9).

Alay etmek, kişinin bir başkasıyla, kendisiyle, inanç değerleriyle olmak üzere farklı boyutları olan bir eylemdir. Kur’ân-ı Kerîm’de ve Hz. Peygamber’in hadislerinde insanları alaya almak, onlarla dalga geçmek yasaklanmıştır.

“Hani onlar mağaradaydı; o, arkadaşına, ‘üzülme, Allah bizimle beraberdir’ diyordu.”

“Hz. Yûsuf kardeşlerine dedi ki: Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir.”

Kur’ân-ı Kerîm’in, “müminler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulun.” (Hucurât suresi, 49:10)