Almanya’da Vatandaşlık Müracaatında Skandal Sorular Yer Alıyor

Almanya’nın Stuttgart kentinde vatandaşlık müracaatları sürecinde ayrıştırıcı ve ön yargılı skandal sorular sorulması büyük tepki topladı. Bölgedeki Müslümanlar, soruların, toplumdaki önyargıları pekiştirdiğini ve Müslüman karşıtı ırkçılığı meşrulaştırdığını ifade etti.

Sorular Memurların Eğitimi Esnasından Kalmış

Tepkiler üzerine bir açıklama yapan Stuttgart şehir yönetimi ise soruların henüz onaylanmamış ve soru kataloğundan yanlışlıkla sorulduğunu ileri sürdü. Şehir yönetimi, soruların vatandaşlık işlemlerini yapan memurların eğitimi sırasında hazırlandığını da itiraf ederek, “bireysel hata”dan kaynaklandığını bildirdi.

Stuttgart Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Bu katalog, yalnızca ilgili memurların eğitim materyallerine dayalı bir taslaktı ve federal hükümetin uygulama yönergeleri yayınlandıktan sonra nihai hale getirilecekti. Bu hatayı kesinlikle üzülerek kabul ediyoruz” ifadelerine yer verildi. Şehir idaresi bu soruların yerine şimdi, şu an itibarıyla hukuka uygun ve revize edilmiş bir soru kataloğunun kullanıldığını vurguladı.

Ayrıştırmacı ve Ön Yargıları Pekiştirici Sorular

Alman vatandaşlığına müracaat sürecinde sorulan soruları ihtiva eden söz konusu katalog, içerdiği ayrımcı ve tartışmalı sorularla tepki çekerken, yerel otoritenin hizmet kontrol mekanizmaları da sorgulanmaya başlandı.

Vatandaşlık başvurusu sahibine yöneltilen sorular arasında Kur’an’da geçen bazı ayetlere yönelik görüşler, antisemitik sloganlara ilişkin değerlendirmeler ve İsrail’in var olma hakkına dair fikirler de yer aldı. Sorular arasında Kur’an’da Yahudiler için yer aldığı iddia edilen “Sözlerini tutmayanlar”, “Yalan söyleyenler”, “Hilekâr ve faizci”, “Bozguncu ve savaş kışkırtıcı” gibi ayetleri kabul edip etmedikleri soruların yanı sıra şu ayetleri onaylayıp onaylamadığı gibi sorular da bulunuyor.

Vatandaşlık müracaat soruları arasında ayrıca, 2017 yılında Berlin’deki gösterilerde atılan “Hamas, Hamas, Yahudiler gaz odasına” şeklindeki sloganların başvuru sahibi tarafından nasıl değerlendirildiği ve İsrailli ürünlere boykot çağrısı yapan bir medya çalışanına ilişkin görüşleri de soruldu.

Uzmanlar, bu tür soruların hem başvuru sahipleri üzerinde Stuttgart şehir yönetiminin baskı oluşturduğunu hem de ayrımcılık sınırlarını zorladığını ifade etti.

Sorular Göçmenlerin Alman Devletine Güvenini Sarsıyor

Bu tür ayrımcı sorular Alman vatadaşlığına geçmek isteyen Müslüman kökenli göçmenlerin Almana devletine olan güvenini sarsan özellikler taşıyor.

2023 yılında Stuttgart’ta yapılan 4.000 vatandaşlık başvurusundan 2.125’i onaylanırken, Müslümanlara bu şekilde sorular sorulması vatandaşlık sürecinin güvenilirliğini zedeleyebilecek bir örnek olarak görülüyor.

Soruların kamuoyunda eleştirilmesi üzerine Stuttgart yerel yönetimi, gelecekte benzer durumların yaşanmaması için iç denetim süreçlerini daha da sıkılaştıracağını açıkladı.

Federal Hükümet, Vatandaşlık Şartına İsrail’in Var Olma Hakkını Bağlamıştı

Almanya İçişleri Bakanlığı, vatandaşlık testinde antisemitizm, İsrail’in var olma hakkı ve
Almanya’daki Yahudi yaşamı gibi konulara daha fazla önem verilmesi gerektiğini karara bağlamıştı. Yeni soruların bu doğrultuda entegre edilmesi süreci ise devam ediyor.