YAZARLAR
Yahudi Düşmanlığını Almanya’ya Müslümanlar Getirmişmiş!

Kesinlikle eminim, ben bu dünyada yaşamıyorum. Veya yaşasam da yaşadığım dünya bambaşka bir dünya.
Mesela, Almanya’da Başbakanımız Friedrich Merz kendine has bir gururla dünyanın efesi ABD Başkanı Donald Trump’ın karşısına geçip, Trump’ın dedesinin Alman olduğunu ispatlamak için “Aha da doğum belgesi, dedenin adı Friedrich” dediğinde Trump afalladı. “Bana hakaret mi ediyor yoksa iltifat mı ediyor” diye düşünecek vakti olmadığı için sadece “Sizi 2. dünya savaşında nasıl da yendik, ama” cevabı verdi.
Alman Başbakan, “Biz Almanların bunun için Amerika’ya her zaman bir minnettarlık borcumuz var. Ama Almanya’da Yahudi Düşmanlığı, Müslümanlarla birlikte ithal edilmiştir.” cevabıyla Trump’ı dört köşeye oturtacağını düşündüyse de, Trump da “Ne alaka” dercesine “Gel bir golf oynayalım” demez mi?
Şimdi bir dünyalı olarak, Merz’e nasıl inanacağımın formülünü bulamadım. Sanki 6 milyon Yahudi’yi Almanya öldürüp yok etmemiş de, ülkedeki Yahudi düşmanlığı sanki son senelerde Müslüman göçmenlerle gelmiş de, bu ifadeyi bir yolunu bulup bir yere oturtamıyorum. Yani, Merz’i bu açık cesaret ve hikmetli tespitinden dolayı tebrik etmenin bir formülünü bulup, alkışlayamıyorum. Benim, matematik, fizik ve kimya formülleri ile aramın iyi olmayışının burada bir rolü olabileceğini de kabulleniyorum.
Amma, yine aynı şekilde, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal edemememe, insanlığa karşı suç işleyememe, bebekleri, çocukları kadınları kasten ve planlayarak öldürse bile böyle bir suçla muhatap olamama kabiliyetini de anlamakta zorlanıyorum.
Friedrich Merz burada da bize bir yol gösterse çok iyi olacak. Aynı şekilde, İran İsrail’e saldırsaydı ne yapardı diye merak etmiyorum. Mısır veya Ürdün (yahu saldırabileceklerini hayal bile edemiyorum da), hatta İsrail tanklarının işgali altındaki Filistin yönetiminin bile İsrail’e bir saldırdığını düşünün, Merz’in ne yapacağını kesinlikle merak etmiyorum.
Ne yapacağı belli. Ortalığı ayağa kaldıracak, İsrail’e ne kadar silah varsa hemen gönderecek, bu ülkelere derhal ambargo ve yasaklama getirecektir. Onun için merak etmiyorum. Ne yapacağı bellidir.
Eğer ben bu konuda yanılıyorsam, Merz açıkça çıksın desin: “Eğer Mısır, Ürdün veya İsrail işgali altında yaşamak zorunda kalan Filistin İsrail’e saldırırsa biz burada taraf olamayız.” desin. Böyle diyeceğini tahammül bile edemiyorum. Zira, Filistin’in veya bölgedeki diğer ükelerin güven içinde var olma ve yaşama hakkı diye bir hak olamaz.
Eğer öyle olsaydı, İsrailli bir bakanın “Filistin’i tanırsanız tanıyacak bir şey kalmayacağını da görürler.” tehditine karşı bir laf edebilirlerdi.