Doğu’nun Gönül Diline Batı’dan Bir Köprü: Annemarie Schimmel

Doğu’nun Gönül Diline Batı’dan Bir Köprü: Annemarie Schimmel

oplus_262144

Annemarie Schimmel’in tüm çalışmaları ve eserleri, hem Batı’da İslam algısını derinleştirmiş hem de Müslüman dünyada ilim ve sanatın evrensel değerini vurgulamıştır.

Hümeyra Yanar

“Gayret eden her kişi ceylan avlayamaz; lakin ceylan avlamış her kişi muhakkak ki gayret etmiştir.” sözleriyle ilham veren Annemarie Schimmel, gayretin ve çabanın uzak kıtaları birbirine yaklaştırıp muhabbet köprüleri kurabileceğini gösteren, ilim ve ilahi aşk yolunda kalıcı izler bırakmış önemli bir şahsiyettir. Geçtiğimiz haftalarda Sabah Ülkesi Kültür Sanat Derneği’nin düzenlemiş olduğu “5 Şehir 5 İnsan ” adlı projenin ilk konuğu da oydu. Dr. Selman Dilek’in anlatımıyla, vefat ettiği şehir olan Bonn girişte ele alındı.

Kültür Merkezi Olarak Bonn

Bonn, Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde, Ren Nehri kıyısında yer alan tarihi bir şehirdir. 1949–1990 yılları arasında Batı Almanya’ya başkentlik yapmış olan Bonn, kültürel mirası, üniversitesi ve sanat etkinlikleriyle bugün de canlı bir ilim ve kültür merkezidir. Klasik müziğin dâhisi Ludwig van Beethoven’in doğum yeri olmasıyla da bilinen şehir, yalnızca sanatta değil düşünce dünyasında da derin izler bırakmış şahsiyetlere ev sahipliği yapmıştır. İşte bu isimlerden biri de Annemarie Schimmel’dir.

1922 yılında Almanya’nın Erfurt şehrinde dünyaya gelen Schimmel, hayatı boyunca pek çok ülke gezmiş, farklı kültürleri tanımış ve ömrünü İslam düşüncesi ile tasavvufun derinliklerine adamıştır. 1967–1992 yılları arasında Harvard Üniversitesi’nde İndo-Müslüman Çalışmaları Bölümünü kurarak akademik faaliyetlerde bulunmuş, 1954–1959 yılları arasında ise Ankara Üniversitesi’nde Dinler Tarihi Bölümünde dersler vermiştir. Türkçesi oldukça iyiydi. Bu yıllarda Türk bir gazeteciyle kısa bir evlilik sürdürmüştür.

Pakistan’da “Annemarie Schimmel” Caddesi

Hint alt kıtasına duyduğu derin ilgi, onu yıllarca Pakistan ve Hindistan’a yolculuk yapmaya yöneltmiştir. Bu coğrafyada yaşayan Müslümanların kendilerine özgü tasavvuf anlayışları, gelenekleri ve dinî pratikleri Schimmel için son derece heyecan verici bir tecrübe olmuş, Arapça ve Urduca dillerine hâkimiyeti ona bu dünyanın kapılarını açmıştır.

Şiire ve edebiyata duyduğu ilgi ile yazı üslubu daha da gelişmiş, bu yönüyle hem akademik hem de edebi eserleri birbirini beslemiştir. Pakistan’da kendisine büyük hürmet gösterilmiş, pek çok ödüle layık görülmüş ve adına “Khayaban-ı Annemarie Schimmel” adlı bir cadde tahsis edilmiştir.

Batı dünyasının moderniteyi sorguladığı, maneviyat arayışlarının arttığı bir dönemde yetişen Schimmel, İslam’ı yalnızca tarihsel bir olgu olarak değil, güncel bir gerçeklik ve kalplere hitap eden bir yol olarak görmüş ve anlatmıştır. Dr. Selman Dilek onun önemini şöyle özetlemiştir:

– Schimmel, İslam’ı içeriden anlamaya çalışmıştır.

– Modernizmin nesneleştirici bakışına karşı İslam’a olgu olarak yaklaşmıştır.

– Genel kitleye hitap edebilecek bir üslup kullanmıştır.

– İslam’ı geçmişte değil, güncel ve yaşayan bir gerçeklik olarak değerlendirmiştir.

– Batıya Müslümanların birikimini tanıtmış, köprüler kurmuştur.

Okunması Tavsiye Edilen Eserleri

Schimmel’in okunması gereken başlıca eserleri arasında kendi hayatını anlattığı otobiyografisi “Morgenland und Abendland – Mein westöstliches Leben”“Und Muhammed ist ein Prophet”“Mystische Dimensionen des Islam”“Hz. İsa ile Meryem” ve “Rumi – Ich bin Wind und du bist Feuer” sayılabilir.

Schimmel’in çalışmaları, İslam’ı yalnızca akademik bir disiplin olarak değil, yaşayan bir kültür ve maneviyat alanı olarak ele almasıyla dikkat çeker. Onun eserleri, hem Batı’da İslam algısını derinleştirmiş hem de Müslüman dünyada ilim ve sanatın evrensel değerini vurgulamıştır.

“İnsanlar Uykudadırlar…”

2003 yılında Bonn’da vefat eden Schimmel’in mezar taşında Hz. Ali’ye (a.s.) atfedilen şu söz yazılıdır, “İnsanlar uykudadırlar, ölünce uyanırlar.”

Bugün Bonn şehrinde ebedi istirahatinde yatan Annemarie Schimmel, yalnızca bir bilim insanı değil, aynı zamanda doğu ile batı arasında köprü kuran, ilim ve gönül dünyasında yol gösterici bir rehber olarak hatırlanmaya devam etmektedir.