YAZARLAR
Avrupa Savaşa Hazırlanırken…

Donald Trump’ın yeniden Amerika Birleşik Devletleri’ne başkan seçilmesi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer savaş stratejisini onaylaması sonrasında Avrupa’da pek çok ülkede savaş korkusu oluşturdu. Almanya harıl harıl sığınak hazırlama projeleri üzerinde çalışırken, İskandinavya ülkeleri halka bir savaş esnasında nasıl hayatta kalınır gibi sorulara cevap veren broşürler bastırarak dağıttı.
Ben baştan söyleyeyim, ve inşaallah yanılmam, Avrupa’da ikinci dünya savaşına benzer bir savaş olacağını tahmin etmiyorum. Olanca tehditlerine rağmen Putin yönetimindeki Rusya’nın böyle bir savaşı isteyeceğini de sanmıyorum. Olup bitenlerin hepsinin bir gövde gösterisinden ibaret olduğunu, başta ABD’ye Ocak ayı sonundan itibaren başkanlık edecek olan Trump’a da “anlaşma” mesajı olduğunu düşünüyorum.
Hatta öyle ki, Rus ordusunun bu zamana kadar yaptığının ötesine geçmeyeceğini de düşünüyorum. Zira bir savaşın ne kadar yıkıcı olduğunu Rusya hem ikinci dünya savaşı esnasında, hem 40 yıl önce Afganistan’da ve hem de kendi topraklarında daha yakında Çeçenistan’da gördü.
Trump’ın ise tüccar kafasıyla hareket etme ihtimalinin çok yüksek olduğunu, bir “barış insanı” olarak savaştan önce ticarete el atacağını, Ukrayna-Rusya savaşını da buna göre değerlendireceğini düşünüyorum. Tabii, bu arada Rusya’yı da ekonomik olduğu kadar askeri olarak tehdit etmekten geri durmayacaktır.
Almanya’nın ve diğer Avrupa ülkelerinin korkularına gelince. İngiltere hariç Avrupa ülkeleri Rusya’ya karşı bir politika yürütüyor görünürlerken Ukrayna’ya gereken ve Ukrayna’nın istediği desteği vermediler. Tabir yerinde ise, destekleri hep sözde kaldı. Fakat, Putin bu destekleri bir savaş tehditi olarak algıladı. Putin’in haklı olup olmadığı bir yana, Almanya ve diğer AB ülkeleri Rusya karşısında çaresiz kalabileceklerini ispat etmiş oldu. Böyle bir ortamda Avrupa’nın savaştan endişe etmesi, Trump’ın nasıl bir politika yürüteceği de kestirilemeyeceği için normal olarak karşılanabilir.
Öte yandan her ülkenin sığınak hazırlaması, halka savaşta hayatta nasıl kalınabileceğine dair broşürler dağıtması da illa ki bir savaş olacağı anlamına gelmiyor. Broşürlerle savaşta hayatta kalınacaksa, bu broşürlere evvel emirde Ukraynalıların ihtiyaç duyacağı da ortadadır. Ama, Ukraynalılar broşürlerle savaşta hayatta kalınamayacağını bizzat yaşıyorlar.
Yararı yok değilse de, sığınakların da savaşta hayatta kalmayı temin edebilmeleri zor.
Buna karşılık savaşı ancak gerçekçi politikaların önleyeceği de bir gerçek iken, politikacılarımızın işe yaramaz dolambaçlı yollardan yürümesini anlamakta zorlanıyoruz.
Bu arada, askeri gücün savaşı önleyebileceği ve ABD’nin her tarafta kendisine göre bir Pax-America’yı ancak bu savaş gücü ile kurup kolladığı söylenebilecekse de, Allah aşkına bu Pax-America’nın gerçekten bir barış olduğuna kim inanıyor ki?