YAZARLAR
Ahlak Ölçülü Olmaktır

Ahlakî değerler, insanı ifrat ve tefrite düşmekten korur. Ahlakî değer, gerçekte ‘olması gereken’i ortaya koyar; onun eksiğini ve ilerisine gidilmesini istemez. Zira ikisi de, ‘olması gereken’e aykırıdır; kötülük üretir, dolayısıyla insana zarar verir. Söz gelimi, cömertlik değeri, itidal çizgisinde olmayı işaret eder. Cömert olmak, ‘olması gereken’dir; eksiği de fazlası da cömertliğe aykırıdır. Cömert insan, savurganlıktan da cimrilikten de uzak olur. “Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın” (İsrâ suresi, 17: 29). Bu demektir ki ahlak, tutum ve davranışta ölçülü olmayı, ölçüsüzlükten, aşırılıktan uzak durmayı sağlar. Ölçülü olmak, işi ne eksik ne fazla, kararınca yapmaktır. Eksik bırakarak veya ileri giderek ölçü kaçırılır.
İslâmî öğreti, her konuda, en zor alan olan duygusal tepkilerde bile insanın ölçülü olmasını, eylemlerinde ölçüsüzlükten uzak durmasını tavsiye eder: “Sevdiğini ölçülü sev; belki bir gün gelir buğzettiğin (sevmediğin/kızdığın) biri olabilir. Buğzettiğin (sevmediğin/kızdığın) kişiye de ölçülü buğzet; bir gün gelir sevdiğin/dostun olabilir” (Tirmizî, Birr, 60). Şu ayetleri, bu hadisle birlikte değerlendirebiliriz: “Umulur ki Allah, sizinle, onlardan düşmanlık ettiklerinizin arasına bir sevgi koyar. Allah’ın gücü yeter ve Allah, suçları bağışlayandır, çok merhametlidir” (Mümtehine suresi,60: 7). “Rahman olan Allah, ölçüyü koydu, sakın ölçüyü bozmayın” (Rahmân suresi, 55: 8-9). “İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak. Bir de bakarsın ki seninle kendisi arasında düşmanlık olan kişi candan, sıcak bir dost oluvermiş!” (Fussilet suresi, 41/34). “Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini yükseltme…” (Lokmân suresi,31: 19)
İnsanın tutum ve davranışlarında ölçülü olması için onların arkasında yatan duygu ve düşüncelerin, bu durumu üretecek nitelikte gelişmiş olması gerekir. Bunu gerçekleştirmek için öncelikle eleştirel düşünme, olay ve olgulara çok yönlü bakma, analitik değerlendirmeler yapabilme yeteneğini geliştirmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sayede insan, olay ve olguları olabildiğine isabetle anlamlandırır. Bilişsel boyut, duyuşsal boyutu etkiler. Doğru anlamlandırma, duyguları kontrol ederek olaylar karşısında duygusuz olmak ve aşırı tepkide bulunmaktan uzaklaşıp ikisi arasında ölçülü bir yol tutturmayı sağlar. Olay ve olguları karşısında ortaya konulan doğru anlamlandırma ve ölçülü duygular, ölçülü tutum ve davranışları, yani erdemi ortaya çıkarır. Ramazanımız erdemli olmaya vesile olsun!