YAZARLAR
Namazda Kıbleye Yanlış Yönelmek

Namazda kıbleye yönelmek namazın farzlarındandır. Müslümanların kıblesi Mekke’de bulunan Kâbe-i Muazzama’dır. Kâbe’nin yakınında olan kimseler onu görmeleri hâlinde direk Kâbe’ye yönelerek namazlarını kılarlar. Kâbe’den uzakta olan kimseler ise bizzat Kâbe’ye değil Kâbe’nin bulunduğu tarafa yönelirler yüzünü o tarafa çevirirler. Buna istikbali kıble denir. Kur’an-ı Kerîm bu hususu şöyle açıklar, “…artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir; nerede olursanız olun yüzünüzü o tarafa çevirin…’’ Burada esas mesele, namaz kılan kişinin Kâbe’nin bulunduğu yönden (cihetten) tamamen sapmadan namazını eda etmesidir. Kıbleye yönelmenin gayesi zahirde yüzümüzü Allah’ın evine çevirmek olsa da hakikatte nazargâh-ı ilahi olan kalbimizi Allah’tan gayrısından arındırıp kalbi direk Allah’a bağlamak ve ona yönelmektir.
Kıblenin yönünün neresi olduğunu bilmeyen kimse bilen birisine sorması gerekir. Bilen birisi varken sormayıp kendisi içtihat ederek doğru zannıyla yanlış tarafa yönelen kimse namazı iade etmesi gerekir. Kıblenin ne tarafta olduğunu bilmeyen kimse bilen birisinin de olmaması durumunda güneş, yıldız, ağaç gibi alametlere bakarak kıbleyi tayin etmeye çalışır. Kıbleye kanaat ettiği yöne doğru namazını kılar. Namazını kıldıktan sonra yöneldiği tarafın kıble olmadığını tespit ettiğinde gayret ve araştırma ile içtihat sonucunda kıbleyi tespit ettiği için namazı iade etmesi gerekmez. Ancak namaz kıldığı esnada doğru kıbleyi öğrenirse namaz içinde doğru kıbleye yönelir ve namazını tamamlar. Bir kimse namazda iken bir özür olmaksızın yönünü kıble cihetinden çevirirse namazın bozulur ve iadesi gerekir. Hastalık veya can güvenliği nedeniyle bir kimse kıble ciheti dışında bir tarafa yönelme zarureti olması halinde kendisine uygun tarafa dönerek namazını eda eder ve ibadeti sahih olur.Camilerimizdeki hafifi kıble sapmalarına gelince fakihlerimiz, Kâbe yönünden hafif sapmaların kişinin kıldığı namaza zara vermeyeceğini ifade etmişlerdir. Buna göre namaz kılan kişi göz sınırları arasında toplam 45 derecelik açıyı (22,5 sağa 22.5 sola) aşmadığı sürece kıble istikametinden tamamen sapmış sayılmaz ve bu durum namazın sıhhatine engel teşkil etmez. Camilerimizdeki kıble sapmaları bu ölçüler içerisinde kaldığı sürece namaza engel bir durum söz konusu değildir.
Temelden yapılan camiler kıble tespiti yapılarak inşa edildiğinden cemaatin kıbleyi araştırmasına gerek yoktur. Seneler önce yapılmış, daha sonra kıble yönünün doğru olmadığı tespit edilen camilerde geçmişte kılınan namazlar geçerlidir. Namazların iadesi gerekmez. Çünkü bu camiler inşa edildikleri dönemin şartlarına göre kıble tespiti yapılmış ve bu kabule göre namazlar eda edilmiştir.