Çocuğunuza Yönetici Değil Rehber Olun!

Çocuğunuza Yönetici Değil Rehber Olun!

@Shutterstock

Ailelerin özellikle ergenlik sürecindeki çocuklarına yönetici pozisyonunda değil, “rehber” rolünde yaklaşması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, bu dönemde çocuklarla nasıl iletişim kurulması gerektiğine dair tavsiyelerde bulundu.

Ergenlik dönemindeki bazı süreçlerin aileler tarafından yanlış yorumlanabileceğini ve bazı noktalarda ergen bireyle orta yolun bulunması gerektiğini ifade eden uzmanlar, bu dönemin anlayış ve sabırla üstesinden gelinebileceğini belirtti.

Doç. Dr. Mehmet Karadağ, bu süreçte ebeveynlerin ruhsal ve cinsel anlamda çocuklarının yanında olup onlara doğru bilgileri vermesi gerektiğini belirterek, “Ergenlikte ortaya çıkan bir psikolojik rahatsızlık durumunda ruh sağlığı uzmanına başvurmamız gerekiyor.” dedi.

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI

Ergenlik sürecinde teknoloji bağımlılığın yanlış yorumlanmaması gerektiğini, ergenlerin teknolojiyi kendilerine kazanım sağlayacak şekilde kullanırlarsa olumlu yönde ilerleyebileceklerini ifade eden Karadağ, şöyle konuştu:

“Teknoloji bağımlılığı, sınırları belirli bir şekilde çizilmiş ve netleştirilmiş bir tablodur. Ergenlerin birçoğu teknoloji süresini sadece uygunsuz şekilde kullanmak yerine sosyalleşmek, bazen eğlence, bazen bilgi amaçlı kullanabilirler. Bu sebeple bu süreci bağımlılık şeklinde nitelendirmek yerine kullanım süresi, kullanımının niteliğine bakarak yorumlamak gerekir.” dedi.

AİLENİN DESTEĞİ

Ergenlik döneminde kişinin yetişkinliğe giden yolda basamakları adım adım tırmanabilmesi için aile desteğinin en önemli koşul olarak karşılarına çıktığını anlatan Karadağ, şöyle devam etti:

“Aile bir yönetici figüründen ziyade bir rehber rolüne bürünürse, çocukların motivasyonunu arttırıcı ve ilgi duyduğu alanları destekleyici yönde ilerlerse, ergenin aileden kopma süreci olmayacaktır. Tam tersi daha doğru ve kuvvetli bir ilişkiyle büyüme süreci gerçekleşecektir​​​​​​​.”

Karadağ, ergenlik dönemi sürecinde olumsuz çevre etkenleriyle kendine zarar verme, intihar ve benzeri düşüncelere kapılan çocukların ailesinin rehberliğiyle bu olumsuz düşüncelerden kurtulma ihtimalinin yüksek olabileceğini aktardı.

Çocuklara daha olumlu yaklaşılması gerektiğini ifade eden Karadağ, şunları kaydetti:

“Ergenlik sürecinde ergenlerin verdiği başkaldırılar veya başkaldırı tepkileri ya da ergenin verdiği derin düşünce, eleştirel düşünce tarzlarına karşı olarak hemen antitezler üretmemeliyiz. Burada ergene saygı duyup onu anlamaya çalışarak, onu düşünce biçiminde desteklemeye çalışarak doğru yolu ya da orta yolu birlikte bulmaya çalışmalıyız.”

AİLE | 12 Aralık 2022 Değişiklerle Karakterize Edilmiş Bir Dönem: Ergenlik

NASIL İLETİŞİM KURULMALI?

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen de ergenlik döneminde ebeveynlerin dikkat etmesi gerekenleri ve çocuklarıyla nasıl iletişim kurması gerektiğiyle ilgili tavsiyelerde bulundu. 

Ergenlik çağının, bireyin 10-19 yaşlarında yaşadığı hızlı değişimlerin olduğu bir dönem olduğunu belirten Özen, bu değişimlerin, fiziksel, psikolojik ve sosyal açılardan yaşanabileceğine dikkat çekti. Büyüme ve gelişme hamlesi, hormonal değişimler, kimlik arayışı, duygusal iniş çıkışlar gibi birçok farklı durum bu dönemin gözlemlendiğini ifade eden Özen, ergenlik döneminin, ebeveynler için de zorlayıcı bir dönem olabileceğini, çocukların değişen davranışlarına ayak uydurmanın, onlarla iletişim kurmanı ve gerekli sınırları koymanın ebeveynler için önemli birer sınav olduğunu kaydetti.

SABIR, ANLAYIŞ VE SEVGİ 

Özen, sabır, anlayış ve sevgiyle donanmış bir şekilde, bu dönemin getirdiği zorlukların üstesinden gelmenin mümkün olduğunu belirtti.

Çocukların ergenlik çağına girmesiyle yaşayacak olduğu değişimlere ve problemlere değinen Özen, unutulmaması gereken şeyin bu dönemin gelip geçici bir süreç olduğunu vurgulayarak, “Bu dönemde bir değişim şöleni yaşanır. Hormonlar coşar, bedenler uzar, duygular doruğa ulaşır. Yani değişim çok boyutludur, fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel olarak büyük değişimler yaşanır.” ifadelerini kullandı.

ÇETREFİLLİ YOLLAR VE KİMLİK ARAYIŞI

Özen şunları kaydetti:

“Bedende değişimlerde, gençlerin vücutları büyük bir dönüşüm geçirir. Hızla uzayan boy, belirginleşen hatlar… Ama bu büyüme sürecinde, sivilce, yağlanma gibi sıkıntılar da ortaya çıkar. Bir yanda bu değişimler, bir yanda da gençlerin kendi cinsel kimliklerini ve sağlıklarını keşfetme serüveni yaşanır. Duygusal değişimlerde de gençler duyguların dalgalı denizinde yüzüp dururlar. Aniden öfke, sonra hüzün, ardından sevinç… Bu duygu fırtınalarının altında hormonal dalgalar, kimlik arayışı ve ilişkilerin çetrefilli yolları yatar.

Sosyal değişimlerde ise ergenlik çağı gençler için sosyal haritada büyük bir kıyamet gibidir. Arkadaş grupları her şeyden daha önemlidir, gençler kendi sosyal kimliklerini bulma yolunda adımlar atarlar. Grup baskısı, kabul edilme arzusu ve toplumun kurallarıyla baş etme yetenekleri bu dönemde şekillenir.”

HAYAT | 27 Eylül 2024 Dinî Kimlik: Ya Olduğun Gibi Görün Ya Da Göründüğün Gibi Ol

KARMAŞIK VE ZORLU AŞAMA

Ergenlik döneminin, ebeveynlik serüveninin en karmaşık ve zorlu aşamalarından biri olduğuna değinen Özen, “Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde edindiğimiz deneyimlerden sonra, ergenlikle birlikte karşımıza yeni ve belirgin zorluklar çıkar. Bu süreç, gençlerin ve ebeveynlerin hayatlarında büyük bir değişimi beraberinde getirir ve genellikle endişeyle karşılanır. Ancak, unutmayalım ki hepimiz aynı gemideyiz ve bu yolda birlikte ilerleyebiliriz.” açıklamasında bulundu.

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, ebeveynlerin, ergenlik çağındaki çocuklarıyla ilgili yaşadığı problemler karşısında nasıl yaklaşması gerektiğini ‘duyguların dansı, sohbetin gücü, kuralların önemi, birlikte yolculuk’ olarak sıraladı.

Özen, “Sonuçta ergenlik dönemi, gençlerin hayatında büyük değişimlere işaret eden bir zaman dilimidir. Bu dönem hem gençler hem de ebeveynler için zorlu bir yolculuğu beraberinde getirir. Ancak, sabır, anlayış ve sevgiyle donanmış bir şekilde, bu dönemin getirdiği zorlukların üstesinden gelmek mümkündür. Birlikte, gençlerle sağlam ve derin bağlar kurarak, bu dönemi birlikte keyifli bir şekilde geçirebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.