Eş Olmanın Varoluşsal Kazanımları – II

Eş Olmanın Varoluşsal Kazanımları – II

Eş seçmek, kişinin kim olduğuna ve kim olmak istediğine dair derin bir seçimidir. Eşlik, bireyin kendine bakışını toplumsal kimliğini, yerini, ilişkisel statüsünü etkiler. Kişi, “ben” üzerinden “biz”e geçiş yapar; varoluşsal yalnızlığını hafifletme imkânı kazanır. Birlikte yaşanan deneyimler, paylaşılan hedefler ve ortak hafıza, kişinin hayatına anlam katar. Böylece, insanî potansiyelin en üst katmanlarından olan şefkat, anlayış ve kendilik sınırlarının aşılması yönünde ilerler. 

Eşlik, insanın sevme yeteneğini geliştirir; karşılıksız verme, sabır, fedakârlık ve anlayışla harmanlanan nitelikli bir sevgi becerisini kazandırır. Bu sevgi, kendini ve özsaygısını korumakla birlikte, olduğu gibi kabullenerek bütünlük oluşturduğu eşine yer açmayı içerir. Kur’ân-ı Kerîm’e göre evlilik, derin bir sevgi ve rahmet ilişkisidir: “Kendileriyle huzur bulasınız diye sizin için kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranıza sevgi(meveddet) ve merhamet(rahmet) koyması da Allah’ın ayetlerindendir” (Rum suresi, 30:21).  Meveddet, yüzeysel değil kalpten gelen, sürekliliği olan bir sevgidir;  içtenlikli bir bağlılığa yönlendirir. Rahmet ise, salt duygusal değil, aynı zamanda fiilî merhamet, yani koruma, kollama, destek olma halidir. Bunlar, insanın ahlaken olgunlaşmasını sağlar. Nitekim klasik İslamî düşünce, evliliği bir “huzur alanı” olmaktan öte, insanın kendini tanıma, olgunlaşma, kendini bulma, hakikatle yüzleşme, ilâhî tecellîye mazhar olma, Allah’a yaklaşma vesilesi olarak görür. Özgürlüğü anlamlı sorumluluklara dönüştürmenin bir yolu olan eşlik, kişinin bütüncül gelişimini tetikler. Sevilen biriyle böylesi hayat paylaşımı, eşler için huzur ortamını oluşturuverir. 

Kur’an’ın eşi, elbiseye benzetmesinden (Bakara suresi, 2:187) şu anlamlar çıkarılabilir: Elbise, insanı soğuk, sıcak gibi zarar verici dış etkenlerden koruduğu gibi, eşler de birbirlerini hem fiziksel hem ruhsal olarak korur, güven duygusu sağlar. Elbise, insanın mahrem yerlerini örttüğü gibi, eşler de birbirlerinin mahremiyetini korur, sırlarını gizler, eksiklerini örterler; aralarında özel ve güvenli bir ilişki vardır. Elbise vücuda en yakın olan şey olduğu gibi, eşler arasında derin yakınlık, duygusal ve fiziksel birliktelik ve birbirini tamamlama söz konusudur. Elbiseler aynı zamanda insanı güzelleştirmek için giyilir. Eşler de birbirlerinin hayatına anlam ve güzellik katarlar. 

Bu kazanımlar, ancak ilişkilerin karşılıklı anlayış, saygı ve sevgi temellerinde yürütülmesiyle elde edilir. Böylesi emekle yürütülemeyen eşlik, kişinin varoluşsal krizlerini derinleştirebilir.