İngiltere’de Boğularak Ölen Mülteci Küçük Kız İçin Adalet Çağrıları Artıyor

İngiltere’de Boğularak Ölen Mülteci Küçük Kız İçin Adalet Çağrıları Artıyor

Manchester Belediye Başkanı, 12 yaşındaki bir mülteci çocuğun boğulduğu olay ile ilgili olarak davanın tekrar inceleneceğini açıkladı.

Geçtiğimiz yıl İngiltere’nin Manchester şehrinde yaşanan üzücü bir boğulma olayında 12 yaşındaki Shukri Yayhe-Abdi isimli mülteci çocuk hayatını kaybetmişti. Hadise sonrası yaşanan bazı gelişmeler ile birlikte ailenin açıklamaları bu olayın sürekli medyada kalmasına ve davaya ilişkin binlerce e-postanın yetkililere gönderilmesine yol açtı.

Medya ve halkın yoğun çabası ile Shukri Yayhe-Abdi’nin ölümüne ilişkin ertelenen soruşturmanın yeniden gözden geçirilmesini sağlandı. Manchester Belediye Başkanı Andy Burnham yaptığı açıklamasında davaya tekrar bakacağını ifade etti. Davaya ilişkin 6.000 e-posta aldığını da sözlerine ekleyen Burnham, insanların kaygılarının giderilmesi gerektiğini belirterek davayı tekrar inceleyeceğini ve daha ayrıntılı bir soruşturma başlatılacağını söyledi. Bağımsız Polis Davranışları Ofisi (IOPC) ise belediye başkanının bu açıklaması sonrası davanın Ağustos ayında tekrar ele alınacağını duyurdu. Ofisin bölge müdürü Amanda Rowe, soruşturmanın Ocak ayında tamamlandığını hatırlatarak soruşturma boyunca tüm şikayetlerin en iyi şekilde dikkate alındığını da sözlerine ekledi. Rowe ayrıca soruşturma raporunun da Shukri’nin ailesi ile paylaşıldığını ve soruşturma nihayete erdiğinde ise ofis tarafından medyaya duyurulacağını da ifade etti.

“Şaka Amaçlı” Ölüm Tehdidi

Manchester’daki polis yetkilileri ise Shukri’nin ölümünün “trajik bir olay” olduğunu ancak davaya ilişkin herhangi bir şüpheli durumun çıkmasını beklemediklerini belirtti. Yine de soruşturmanın devam ettiği süreçte yasal nedenlerle ismi paylaşılmayan bir çocuğun Shukri’yi öldürmekle tehdit ettiği ortaya çıkmıştı. Ancak bu çocuk verdiği ifadesinde bunu şaka amaçlı söylediğini ifade etmişti. Buna ek olarak Shukri’yi suyun içerisinde görerek kurtarmaya çalışan Steven Duckworth isimli şahıs ise kurtarma girişiminden dolayı halk tarafından oldukça takdir edildi. Tek istediğinin oradaki kız çocuğunu kurtarmak olduğunu söyleyen Duckworth, çabasının başarı ile sonuçlanmadığı için ayrıca üzgün olduğunu belirtti.

Shukri’nin ölümünün yeniden araştırılması ve olası suçluların adalete teslim edilerek kamu vicdanının rahatlatılması amacıyla başlatılan “Shukri için Adalet” çağrısı bünyesinde hazırlanın dilekçeye ise şimdiye kadar 400.000’den fazla imza atıldı. Star Wars filminden hatırlanan 28 yaşındaki John Boyega ise halkı “Shukri için Adalet” kampanyası için imza atmaya davet edenler arasında dikkat çekiyor.

Shukri Yayhe-Abdi Kimdir?

Somali’deki iç çatışmalar nedeniyle Kenya’daki bir mülteci kampına sığınan Shukri’nin ailesi, Birleşmiş Milletler tarafından savunmasız kişilerin yeniden yerleşimine ilişkin bir programın parçası olarak İngiltere’ye yerleştirilmişlerdi. Annesi ve dört kardeşi ile beraber İngiltere’ye yerleştirilen Shukri’nin kendisi de Kenya’daki bu kampta hayata gelmişti. Bu program bünyesinde en savunmasız bireyler ve ailelerinin kabul edilerek yeniden yerleşim imkanı verildiği biliniyor.

Ne Olmuştu ?

Shukri, geçtiğimiz yıl 27 Haziran akşamı saat 19.55’te bir grup başka çocukla birlikte bulunduğu şehirdeki Irwell Nehri içerisinde boğulmak üzereyken görülmüştü. Çevredeki bazı kişilerin kurtarma çabasına rağmen Shukri boğularak hayatını kaybetmişti. Küçük kızı kurtarmaya çalışanlardan biri başka bir çocuğun yüzme bilmemesine rağmen onu suya girmeye zorladığını ve daha sonra “öldüğü sırada iki dakika güldüğünü” iddia etmişti. Ölümü ardından yapılan soruşturmada herhangi bir ihmal ya da suçlunun olmadığı duyurulmuştu. Shukri’nin ailesi ve sevdikleri ile beraber şehir halkı da hadiseye ilişkin duyurulan sonuç ile olarak ikna olmayarak “Shukri için Adalet” çağrısı başlatılmış ve davanın yeniden başlatılması ve soruşturmaların derinleştirilerek devam ettirilmesi ile suçluların bulunarak adalete teslim edilmesi talebinde bulunulmuştu. Manchester Belediye Başkanı ise halkın bu yoğun talebi üzerine soruşturmanın yeniden yapılarak kamu vicdanının aydınlatılması gerektiği yönünde yaptığı açıklamasıyla yeniden inceleme yapılmasına ön ayak oldu.(eg)