Yazarlar

Allah’a Borç Vermek: Karz-ı Hasen

“Allah’a güzel bir borç vermek” aslında karşılığını Allah’tan tahsil etmek üzere hayır yolunda harcamada bulunmaktır. Bunun güzelliği de verilene karşılık olarak Allah’ın kat kat fazlasını ödemesidir.
26 Ocak 2021

“Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz için gönderdiğiniz her iyiliği, Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulacaksınız.” (Müzzemmil suresi, 73:20).

Kur’ân-ı Kerîm’de, “karz-ı hasen” şeklinde yer alan ifade, kelime olarak “güzel bir borç” anlamına gelir. Yukarıda yer verilen ve aynı konudaki diğer ayetlerde geçen “Allah’a güzel bir borç verin” ifadesi Allah’ın hoşuna giden, O’na yakınlaştıran bir amel olarak borç vermeyi teşvik eder. O zaman bu emir ne anlama gelir?

Tefsirlere bakıldığında Allah’a borç vermenin iki anlamda kullanıldığı belirtilir. Birincisi ihtiyaç sahiplerinin bu ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için belli bir süreliğine para borcu vermektir. Bu fıkhi çerçevede düşünülebilecek bir ilişkidir. Onun hukukunu fıkıh kitapları belirlemiştir.

Üzerinde durulan ikincisi anlamı ise eldeki imkânları Allah yolunda harcamaktır. Yani “Allah’a güzel bir borç vermek” aslında karşılığını Allah’tan tahsil etmek üzere hayır yolunda harcamada bulunmaktır. Bunun güzelliği de verilene karşılık olarak Allah’ın kat kat fazlasını ödemesidir. Normalde borç alındığı kadar ödenirken Allah’ın ödemesi katlanarak olmaktadır. Bu o kadar yüksek ve bereketli bir geri dönüştür ki 700 katına kadar çıkmaktadır (Bakara suresi, 2:261).

Burada anlatılmak istenen “hayırlarda yarışın” (Bakara suresi, 2:148; Maide suresi, 5:48) ya da iyi insanlara yakışan bir davranış olarak hayır ifade eden ameller için koşuşturmayı (Âl-i İmrân suresi, 3:114) isteyen ayetlerde belirtildiği üzere mali imkâna sahip olanlar herhangi bir hayır yolunda ya da hayırlı işlerde yapmış oldukları harcamaları Allah hesabına yapmış olmaktadırlar. Çünkü vermiş oldukları para ya da mal bizzat Allah rızası için, O’nun yolunda, O’nun hesabına ve O’nun adına harcandığı için O da bu harcamaların karşılığını hem bu dünyada hem de ahiret yurdunda (Sebe suresi, 34:39) fazlasıyla ödeyecektir (Bakara suresi, 2:272). Dünya ahiretin tarlası olduğuna göre burada fazla tohum atıp ahirette Allah’tan tahsil etmenin yolu son pişmanlık fayda vermeden infak etmektir. Şu ayetler bunu anlatır:

“Her birinize ölüm gelip ‘Rabbim! Ne olur bana azıcık daha süre tanısan da gönüllü yardımlarda bulunsam ve iyi kişilerden olsam’ diye yalvarmadan önce size verdiğimiz rızıklardan başkaları için de harcayın. Allah eceli gelince hiç kimsenin ölümünü ertelemez…” (Münâfikûn suresi, 63:10-11)

En doğrusunu Allah bilir.

Prof. Dr. Saffet Köse
Prof. Dr. Saffet Köse

Son Yazıları

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş