Yazarlar

“Mescid-i Aksa’da Meydana Gelen Olaylar Hepimizin Yüreğini Burktu”

Filistin’de, Mescid-i Aksa’da meydana gelen olaylar hepimizin yüreğini burktu bayramımızı bu ruh hâli içerisinde kutladık. Bölgede kalıcı bir barış ve istikrarın çözümü için adil bir çözüm şarttır.
26 Mayıs 2021

Ramazan ayını ve bayramımızı geride bıraktık. Ancak Filistin’de, Mescid-i Aksa’da meydana gelen olaylar hepimizin yüreğini burktu bayramımızı bu ruh hâli içerisinde kutladık. Müslümanların en kutsal zaman diliminde, en değerli mekânlarından birinde yaşanan görüntüler vicdan taşıyan insanların kabullenebileceği bir manzara değildir. Mabetler İslam inancına göre dokunulmaz olduğu gibi evrensel insan hakları bağlamında da kutsaldır. Barış talep etmek herkesin en doğal hakkıdır ancak hiçbir masum insanı veya dinî mensubiyeti hedef göstermek kimsenin hakkı değildir. Bu bağlamda bizler ne kadar camilerimize yapılan saldırıları kınıyorsak aynı oranda diğer dinlerin mabetlerine yapılan saldırıları da kabullenemeyiz. Mabetlere yapılan saldırılar toplumsal kutuplaşmanın en büyük tetikleyicilerindendir. Bu nedenle her ne kadar Mescid-i Aksa başta olmak üzere camilerimize yapılan saldırılar yüreğimizi yaksa da bir Müslüman’a yakışan aklı selim davranmak, kendisine yapılan haksızlığa kendisi da başkalarına haksızlık yaparak karşılık vermemektir. Almanya’da sinagoglara yapılan saldırıları da aynı şekilde kınıyoruz. Bu bağlamda İsrail-Filistin çatışmasında varılan ateşkes akan kanın durması adına sevindirici ve umut vericidir. Ancak yıllardır devam eden gelişmeler neticesinde adeta ateş topuna dönmüş bölgede bu ateşkesin ne kadar devam edeceği de belirsizdir. Birleşmiş Milletlerin verilerine göre sadece 2008’den beri bölgede devam eden çatışmada yaklaşık 6 bin Filistinli hayatını kaybetti 120 binden fazlası yaralandı. Aynı dönemde 260 civarında İsrailli hayatını kaybetti, yaklaşık 6 bini yaralandı. Son ateşkesin devamı ve bölgede kalıcı bir barış ve istikrarın çözümü için adil bir çözüm şarttır, Oslo Anlaşması dikkate alınmalıdır.

İsrail-Filistin çatışması ile birlikte gündeme gelen konulardan biri de antisemitizim tartışmaları oldu. Bilhassa Almanya’da birçok kanattan siyasiler hangi gerekçelere dayandıkları belli olmaksızın antisemitizmin bu topraklara yabancılar tarafından “göç” ile geldiği yönünde açıklamalar yaptı. Her fırsatta, her olumsuz durumu göçmenlere fatura etmeye kalkışarak bu açıklamaları yapanlara resmî verilere göre Yahudi düşmanı suçların yüzde 90’ının aşırı sağcılar tarafından işlendiğini hatırlatmakta da fayda görüyoruz.

Göçmenleri Ölüme Terk Eden İnsanlık

Son günlerde Avrupa’nın güney ucu yine göçmenlerin trajedilerine sahne oldu. İspanya’ya Fas üzerinden deniz yoluyla geçmek isteyen mültecilerin İspanyol askerleri tarafından denize geri itildiği görüntüleri bir kez daha insanlık adına utanç verici ibretlik görüntüler olarak tarih sayfalarındaki yerini aldı. “Göçmenler asla ülkemize gelmesin” diyen idareciler, bu göçmenlerin Avrupa yollarına düşmek zorunda kalmasında hiç payları yok mudur bunu çok iyi analiz etmelidirler. Göçü engellemenin yolu masum insanların denizlerde ölmesine seyirci kalmak değil göç veren ülkelerin huzur ve refahına katkıda bulunmaktır.

Ramazanda Yanınızda Olduk 

Kurumsal İletişim Başkanlığımız öncülüğünde gerçekleştirilen Ramazanda Yanınızda aksiyonu ile ramazan ayı boyunca bölgelerimizde hummalı bir telaş içinde birçok güzel çalışmaya imza atıldı. Huzurevleri, mülteci yurtları, yardıma muhtaçlar, yaşlılar başta olmak üzere pek çok kişiye iftarlıklar dağıtıldı, camilerimizde pişirilen sıcak yemekler onbinlerce kişiye ulaştırıldı. Yaşlılar ziyaret edildi hayır duaları alındı. Ramazan coşkusunu yansıtmak için yarışmalar düzenlendi. Tüm bu çalışmaların gerçekleştirilmesinde emeği geçen kardeşlerime buradan bir kez daha teşekkür ederim.

Pin It on Pinterest

Paylaş