Aile

Eşim Beni Duymuyor, Dinlemiyor!

Hem yaratılış hem de biyolojik olarak farklı olan kadın ve erkek beyni arasında da iletişim konusunda farklılıklar vardır. Kadının en önemli psikolojik ihtiyacı dinlenilmektir.
Yasemin Kumaş*
25 Mayıs 2023
@Shutterstock

Danışmanlık sürecinde en fazla karşılaşılan problemlerin başında iletişimsizlik veya sağlıksız iletişimden kaynaklanan sorunlar gelmektedir. Kurulan cümleler çoğu zaman aynıdır. “Eşim beni neden dinlemiyor? Neden benimle ilgilenmiyor? Neden onun tarafından anlaşılmıyorum? Artık onun için önemli değil miyim? Yoksa artık beni sevmiyor mu?” diye uzayıp giden sorular listesi. Eşler çoğu zaman “Eşim beni dinlemiyor.” veya “Anlamıyor” gibi karşılıklı konuşmakta, dinlemekte ve anlamakta zorlanabilirler.

Bu da evliliğin yıpratılmasına, problemlerin çıkmasına ve mutlu geçirilecek zamanların heba edilmesine neden olur. Aslında anlamak ve anlatmak kısmını sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebilirsek ilişki her iki taraf için de anlaşılabilir bir hâl alır.

ERKEK VE KADIN BEYNİNİN YAPISI

Eşler arası iletişim konusunu doğru anlayabilmak için öncelikle erkek ve kadın beyninin fizyolojik yapısının, zihinsel ve duygusal fonksiyonlarının aynı olmadığını, erkeklerin, beyinlerinin daha fazla mantıksal işlem alanı olan sol lobunu, kadınların ise duygu alanıyla birlikte hem sağ hem de sol beyin loblarını kullandıklarına vurgu yapmak istiyorum.

Erkek beyni sol yarım küreyle, mantıksal bölgeyle dinler, anlar ve cevap verir. Kadın beyni ise daha fazla duygusal beyinle olayları değerlendirir. Kadın, doğal olarak söylediği şeyin dinlenmesini ister. Fakat zaman zaman aynı şeyi defalarca kere tekrarlayabilir. Defalarca kez tekrarlanan cümleler bir süre sonra erkek beyni tarafından gürültü olarak algılanır ve sesiniz arka planda akan ve işlem yapılmayan fon müziği gibi gelir, geçer.

Aile | 7 Şubat 2020 Mutlu Bir Evliliğin Sırları 7 Şubat 2020

“İLETİŞİM BİRİKİMLERİ”

Bir sonraki adımda eşinizin sırt çantasında, heybesinde iletişime dair ne taşıdığına iyi bakmanız gerekir. Heybesinde ne varsa sizinle iletişim kurarken oradaki birikimlerini kullanacaktır. Aynı zamanda kendi sırt çantanızda ne olduğunu da çok iyi bilmeniz, yani kendinizi çok iyi tanımanız gerekir. Hem kendinizi hem de partnerinizi iyi tanımak, birbirinizin iletişim kalıplarını çözmek, eşinizin sizi neden dinlemediği yahut neden anlamadığı sorularının cevabını verebilir.

Eşinizin iletişim kalıplarını çözmek için doğduğu ve yetiştiği ailenin, yani anne ve babasının evlilikleri içerisinde birbirleriyle nasıl iletişim kurduklarına bakın. Eşinizin ilişkinizdeki başarısı veya başarısızlığı büyük ölçüde kök ailesindeki çocukluk deneyimlerine bağlı olacaktır. Aile içerisinde kardeşlerin birbirleri ile olan ilişkileri ve iletişimlerinin nasıl olduğuna bakın.

Eşiniz, onların iletişim kalıplarını kopyalamış olabilir mi? Eşinizin babası; annesiyle, ablası abisiyle nasıl iletişim kurduysa eşiniz de sizinle aynı iletişim modelini kulanıyor olabilir. Aynı şeyi kendiniz için de sorgulayın, ebeveynlerinizin evliliklerindeki ilişkileri, iletişimleri nasıldı?

EŞLERİN MİZAÇ ÖZELLİKLERİ

Eşler birbirlerinin kişilik özelliklerini, mizaci özelliklerini, eski yaşam hikâyelerini, olumlu veya olumsuz geçmiş deneyimlerini, düşünce kalıplarını keşfedebilirse iletişimle alakalı birçok veriye ulaşabilecektir. Eşiniz içe dönük mizacı olan, fazla konuşmayı sevmeyen, kendisiyle kalmaktan hoşlanan ve iletişim kurma ihtiyacı duymayan birisi mi? Bu mizaca sahip bir eşin, sizinle birlikte şakımasını beklemek sizi ümitsizliğe sokabilir. Eşinizin hayatında duygulara ne kadar yer var? Sizin kadar duygusal değerlendirebiliyor mu anlattığınız şeyleri? Duygularını aktif kullanabilen ve gösterebilen birisi mi? Bütün bunları öğrenmek, sizin ne ile başa çıkmanız gerektiğini anlamanız açısından faydalı olacaktır.

KENDİNİ TANIYOR MUSUN?

Gelelim size! Sizin mizacınız nasıl? Çok mu konuşmayı seversiniz? Zorlayıcı, tekrarlayan konuşma kalıplarınız mı var? Dışa dönük, paylaşım yapmaktan hoşlanan birisi misiniz? Negatif bir dile sahip olma ihtimaliniz yüzde kaç? Pozitif bir dil mi kullanırsınız? Konuşmalarınızda eleştirel, suçlayıcı bir tavır mı takınırsınız? Takdir eden, öven, değerli hissettiren bir dili mi kullanırsınız?

Yetiştiğiniz aileyi, ebeveynlerinizin ilişkisini-iletişimini, kardeşlerinizle iletişiminizi düşündüğünüz zaman neleri keşfediyorsunuz? Geçmiş hayat hikâyenize, iletişime dair eski kayıtlarınıza baktığınızda hem sizin için hem de eşiniz için dinlemek, anlamak, anlaşılmak ne anlama geliyor, bunun farkında mısınız?

Aile | 13 Mayıs 2021 Evlilikte Huzurun Kaynağı Sevgi Ve Merhamet 13 Mayıs 2021

“BEN-SEN DİLİ”

Eşinizi çözümlerken kendi iletişim kalıplarınızı da keşfedebildiniz mi? Siz iletişimde hangi dili kullanıyorsunuz? Duygularınızı ve beklentilerinizi sağlıklı bir şekilde aktarabileceğiniz “Ben” dilini mi yoksa suçlayıcı ve eleştirel olan “Sen” dilini mi? “Sen” diliyle başlayan bir cümlede eşiniz otomatik olarak savunma kalkanlarını açacak ve sizi dinlemeyi, anlamayı reddederek savunmaya ya da saldırıya hazır bekleyecektir.

Evlilikte önemli unsurlardan bir diğeri de eşlerin kendi ihtiyaç ve beklentilerinin farkında olmasıdır. Kendi ihtiyaç ve beklentilerini farkedebilen eş, karşı tarafın da aynı derecede ihtiyaç ve beklentilerinin olabileceğini kabul edecektir. Gerçek ihtiyacınız nedir? Gerçekten sadece dinlenilmek mi istiyorsunuz?

Eşiniz sizi, sizden kaynaklanan nedenlerden dolayı dinlemiyor olabilir. Örneğin; konuşurken lafınızı uzatıp, gereksiz hikâyelerle mi süslüyorsunuz? Bunu yapmayın! Erkek beyni mantıksaldır ve ana konuya odaklıdır. Çabuk sıkılır ve bu konuşma tarzınız birkaç kez tekrarlarsa konuşmayı anlamsız, gereksiz olarak yorumlar ve sizi dinlemekten vazgeçer.

HER GÜN YENİ BİR GÜN!

Eski konuları temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp yeniden sofraya getiren, eski konuları kapatamayan bir konuşma ortamında konuşabilme, dinlenilme ve anlaşılma şansısınızı kaybedersiniz. Eski defterlerle helalleşin ve ait oldukları raflara kaldırın. Her gün yeni bir gün olarak başlıyor ve yeni hikâyeler yazılmayı hak ediyor.

Eşiniz düzenli bir işte çalıştıktan sonra akşam yorgun argın eve dinlenme umuduyla dönerken, kapıdan girer girmez, gün içerisinde biriktirdiklerinizin hepsini birden onun üzerine boca ediyorsanız, bu şartlar altında da dinlenilme ve anlaşılma şansınızı kaybedersiniz. Beraberinde yaşayacağınız hayal kırıklığı, eşinizden beklediğiniz tepkilerin gelmemesi sizi incitebilir.

Aile | 14 Ocak 2022 Karı Koca Bir Çift Ayakkabı Gibidir 14 Ocak 2022

KONUŞMAK İÇİN UYGUN ZAMANI BEKLEMEK

Konuşma için uygun zamanı beklemek ve uygun ortamı hazırlamak çok önemlidir. Eşinizi konuşmak istediğiniz konuya önceden hazırlamayı deneyebilirsiniz. “Hayatım yorgun değilsen yemekten sonra çay içerken biraz sohbet edebilir miyiz? Seninle konuşmaya ihtiyacım var.” diyerek eşinizi ardından gelecek konuşmaya hazırlayabilirsiniz. Doğru zaman, doğru mekân, uygun şartlar altında dinlenilme ve anlaşılma ihtimaliniz artmış olacaktır.

Eşinizin ilgi alanına girmeyen konuları onunla paylaştığınızda da beklediğiniz tepkileri alamayabilirsiniz. Neyi, kiminle paylaştığınız konusu dinlenilmeniz açısından önem arzeder. Olaylara, konulara bakış açılarınız farklı olacağından, eşinizden sizin verdiğiniz tepkileri vermesini beklemek hayal kırıklığını ortaya çıkarabilir. Unutmayın ki herkes farklı pencerelerden bakar ve eşiniz olduğu için sizinle aynı pencereden bakmak zorunda değildir.

Farklılıklarınızla bir bütün olmayı deneyin. Heybenizdekileri dökün ve orayı eşinizle birlikte dolduracağınız yeni hikayeler yaşayın. Unutma! “Ne kadar ince dilimlersen dilimle her şeyin iki yüzü vardır.”

*Yasemin Kumaş
Psikolojik Danışman
Sistemik Aile Danışmanı

Reklam (İç Sayfa)

en çok okunanlar

Reklam

Pin It on Pinterest

Paylaş