Bir süredir Avrupa’nın önemli gündem maddelerinden biri yine düzensiz göçmenler. Göç dalgasından korkan sınır ülkeleri, göçmen akınını durdurmak için yeni duvarlar örmeye başladı bile. 2018’in sonunda Avrupa’da göçmenlere karşı karada veya denizde toplam 1.000 km. duvar zaten örülmüştü. Şimdi de bu duvarlara yüzlerce kilometreyi bulan yeni duvarlar eklenecek. Bu tablo, Avrupa’da “Utanç duvarı” olarak da adlandırılan Berlin Duvarı’nın yıkılmasını ve bu vesileyle yapılan kutlamaları akıllara getiriliyor. Berlin Duvarı’nın yıkımı ve Schengen sınırlarının açılmasıyla kalkan duvarlar “göçmen tehlikesi” korkusuyla yeniden örülüyor.
Avrupa’nın Utanç Duvarları
AB üyesi 27 ülkeden 14’ünün desteklediği duvarlar Avrupa’nın yeni utanç duvarları olacaktır. Avrupa’nın göçmen sorunu konusunda etkin hiçbir sorumluluk almadan tamamen sınırları kapatmakla, sınırlara gelmiş insanları ölüme ya da insanlık dışı yaşam şartlarına mahkûm etmekle yetinmesi yüzyılımızın insanlık tarihine kara bir not olarak düşülecektir. Bu insanların, bu duruma düşmesinde Avrupa ülkelerinin hiç mi sorumluluğu yoktur? Duvarlar örmek ve sınırları göçmenlere karşı korumak için ayrılan milyonlarca Euro’luk bütçe bu insanlara yardım için kullanılamaz mıydı? Avrupa’nın yeni duvarları; mazlumların göç yolunda can vermelerinin utancının olduğu kadar göçmenlere karşı olan nefretin de simgesi olacak, Avrupa’nın ve insanlığın bir ayıbı olarak yükselecektir.
SALGINLA MÜCADELEYE DESTEK OLALIM
Alınan tüm tedbirlere ve aşılama çalışmalarına rağmen pandemide sona gelinmiyor.
Kovid-19 virüsü salgını, bu virüsün mutasyona uğramış varyantı olan Delta virüsünün ardından şimdi de Omicron varyantı ile insanlık olarak mücadele ediyoruz. Salgına karşı Avrupa’daki birçok ülke yeniden sıkı tedbirler getirmeye başladı. Avusturya aşıyı zorunlu tutan ilk Avrupa ülkesi oldu. Diğer ülkelerde de yetkililer tedbirleri alırken bizler de bu tedbirlere uyalım mümkün mertebe hijyen, mesafe, bilhassa kalabalık ortamlarda maske gibi tedbirleri ihmal etmeyelim. Salgınla mücadele sadece devlet eliyle değil, tüm fertlerin aktif bir şekilde mücadelesi ile başarıya ulaşacaktır.
AVRUPA’DA HAFIZLAR YETİŞİYOR
İslam Toplumu Millî Görüş çatısı altında 23 bölgede 77 kurumda hafızlık çalışmaları yürütülüyor. Elhamdülillah, bu kurumlarda binlerce gencimiz eğitim görerken her sene birçok gencimiz de de hafızlık belgesi almaya hak kazanıyor. Son olarak yapılan Hafızlık Tespit Sınavı’na 16 erkek 17 ise bayan toplam 33 hafız kardeşimiz katıldı. Tüm kardeşlerimi ve bu çok değerli çalışmalarda emeği olan her bir ferdi ayrı ayrı tebrik ediyorum.
DOĞU TÜRKİSTAN HALKININ YANINDAYIZ
Öte yandan tüm dünyada yapılan haksızlıklara karşı dur demek için yaptığımız çalışmalara da devam ediyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Çek Cumhuriyeti’nde Dünya Uygur Kurultayı toplandı. Kurultayda, Doğu Türkistan’daki zulmü doğrudan yaşayanlar, karşılaştıkları insanlık dışı muameleleri anlattı. Bizler de kurultayda Uygurların en temel insan haklarının korunması için daha etkin diplomatik yolların kullanılması talebimizi yineledik. Doğu Türkistan’da yapılan zulüm durana kadar bu taleplerimizi yinelemeye ve etkin bir şekilde bu mücadelede yer almaya devam edeceğiz.
