Almanya Seçimleri ve Müslümanların Beklentileri
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ittifakı sandıktan birinci parti olarak çıktı. Ancak seçimlerin en dikkat çekici ama şaşırmadığımız yönlerinden biri de aşırı sağın ciddi bir yükseliş göstermesi oldu. Son yıllarda Avrupa genelinde aşırı sağ hareketlerin güç kazandığını gözlemliyoruz. Almanya’da da bu eğilim, aşırı sağın yükselişi, yalnızca yerel veya eyalet seçimleriyle sınırlı kalmadı; artık federal siyasette de kendisini güçlü bir şekilde hissettiriyor.
Bu seçim sonuçları aynı zamanda genç seçmenlerin eğilimleri açısından da çarpıcı veriler sunuyor. Genç kesimin bir kısmının aşırı sağa yönelmesi, bir diğer kısmının ise sol hareketlere destek vermesi, Almanya’daki siyasi dengenin de değişmekte ve iki uç kutuplara yönelmekte olduğunu gösteriyor. Bu durum, ekonomik belirsizlikler, sosyal adalet kaygıları ve kimlik politikalarının gençler üzerinde ne kadar etkili olduğunu ortaya koymaktadır.
Aşırı sağın yükselişi, toplumun bir kesiminin belirli etnik ve dinî grupları dışlamaya yönelik söylemlerine cesaret verebilir. Bu da hâli hazırda birçok ırkçı ve ayrımcılığa uğrayan Müslüman toplulukların yaşamlarını daha da zorlaştırabilir. Bu nedenle Almanya’da kurulacak hükûmetin, ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadelede daha kararlı adımların atması gerekmektedir.
Anket Çalışması
Bu minvalde bizler de seçimler öncesi tüm teşkilatlarımızla IGMG mensuplarını ve Müslümanları sandığa gitmeye teşvik ettik. Almanya’da camilere gelen, Alman vatandaşı olan ve oy kullanma hakkına sahip kişilerin seçim davranışlarını ve motivasyonlarını anlamak amacıyla da IGMG camilerimizde ilk defa bir anket çalışması gerçekleştirildi. Katılımcılara demografik bilgiler (yaş, eğitim, eyalet vb.), oy kullanma kararları, bilgi kaynakları, cami veya dernek üyelikleri ve siyasi parti üyelikleri gibi soruların sorulduğu ankette veriler Müslüman seçmenin siyasetteki mevcut tüm olumsuzluklara rağmen bilhassa “birşeyleri değiştirmek” isteğiyle, sandığa gideceğini gösterdi. Müslüman seçmenin oy tercihleri için en çok önemsedikleri konular sıralaması ise; din özgürlüğü ve Müslümanların haklarını ilgilendiren meseleler, ekonomi, dış politika, eğitim, sağlık politikası, vatandaşlık ve göçmen hakları başlığı, emeklilik sistemi ve çevre olarak sıralandı. Geçtiğimiz haftalarda yapılan DeZIM araştırmasında tespit edilen siyasetçilere yönelik güven kaybının arttığı bir ortamda, ankete katılanların büyük çoğunluğunun seçimlere katılma kararlılığı, demokratik sürecin Müslümanlar tarafından da aktif bir şekilde desteklendiğini gösteriyor.
Fransa’da İmamlık İlk Kez Tanındı
Fransa İslam’ı Forumunun (FORIF) son toplantısında imamların statüsü, mezarlık sorunu, dinî derneklerin finansmanı ve Müslüman karşıtlığıyla mücadele gibi kritik konular ele alındı. Bu toplantıda imamlığın Fransa İş Kurumu’nun resmî meslekler listesine eklenerek bir meslek olarak tanınması kararlaştırıldı. Bu çerçevede imamlar için resmî bir iş tanımının yanı sıra iş sözleşmesi de oluşturuldu. Yetkililerin de belirttiği gibi Fransa’da imamlık mesleği ilk kez tam anlamıyla tanındığı için bu adım son derece önemli Müslümanlar açısından hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bununla birlikte; bu ve bunun gibi Müslümanları birebir ilgilendiren konularda Müslüman cemaatlerin ve Fransa Müslümanlarının da beklentileri, ihtiyaç ve taleplerinin de mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiğinin bir kez daha altını çiziyorum.
Ramazan Geldi, Hoş Geldi
Mübarek üç ayların en kıymetlisi olan ramazan-ı şerife ulaştık. Bereket, birlik ve dayanışmayı güçlendiren bu mübarek günlerde, oruçlarımızla nefsimizi “sabırla” terbiye ederken, ramazan öncesi yapılan ve dünyanın farklı coğrafyalarında dağıtılan kumanya bağışlarıyla paylaşmanın ve yardımlaşmanın eşsiz lezzetini tadıyoruz. Zekât ve fitrelerimizle bu lezzeti katlayalım inşallah. Ramazan-ı Şerif’iniz mübarek olsun. Ramazanın rahmet ve bereketi tüm dünyayı kuşatsın. Allah tuttuğumuz oruçları, yaptığımız duaları ve hayırları kabul eylesin.