Annelik Bir Yolculuktur
Muslim mother in hijab and cute little baby sleeping on bed at home, closeup
Annelik doğası gereği stres, kendini suçlama veya yetersizlik gibi duyguları da beraberinde getirir. Annelerin yaşadığı olumsuz duyguları veya kaygıları azaltmanın formülü ise zarar vericilerden uzaklaşıp, iyileştiricilere yönelmektir.
- AİLE
- 2 Ocak 2025
Gülümser Arslan
Her çağın kendine göre zorluk ve kolaylıkları var. Ninelerimizin dilinden dinlediğimizde, çok eski çağlarda yaşanmış menkıbeler gibi gelir bize kendi hayatları. Annelerimizin yaşam hikâyeleri de bizim şu an yaşadığımız hayatla kıyas edilemeyecek kadar farklıdır genelde. Hayatı idame şeklimiz, kullandığımız araç gereçler, lisanımız, insan ilişkilerimiz, örf ve âdetlerimiz yaşadığımız çağa uygun olarak her an değişiyor ve dönüşüyor.
ZAMANE ANNELERİ
Bununla birlikte tarih boyunca her nesil, kendi zamanının zorlukları ve güzellikleriyle yüzleşip, zaman zaman muhasebesini yapar. Yaşadığımız çağ özelinde bir değerlendirme yaptığımızda, bu zamanın anneleri belki de tüm zamanların en ‘talihsiz’ nesli olarak değerlendirilebilir kanaatimce. Çünkü onlar, çocuklara pek zaman ayrılmayan bir dönemde çocuk oldular, anneliğin yoğun beklentilerle yüklendiği bir dönemde ise anne oldular ve görünen o ki, kayınvalidenin daha az saygı göreceği bir dönemde de kayınvalide olacaklar.
BİR DÖNEMİN ÇOCUKLARI
Bu zamanın anneleri, çoğunlukla kendi annelerinin otoritesi altında büyüdüler. O dönemde çocuklar, çoğunlukla kendi hallerine bırakılmış, sesleri pek duyulmamış. Çocukların duygusal ve psikolojik ihtiyaçları belki de çoğu zaman bilmeyerek göz ardı edilirken, sadece fiziksel ihtiyaçlarına odaklanılmış. Dolayısıyla bu, onların dünyayı ve kendilerini algılayış biçimlerini derinden etkilemiş.
O dönemin çocukları, değersizlik ve yetersizlik duygusunu belki de fazlasıyla yaşadıkları için şu anda anneliklerini bu duyguların etkisiyle yapmaya çalışıyorlar. Birçoğu henüz kendi çocukluk travmalarını atlatamamışken, bir de anneliğin toplum tarafından ağır sorumluluklarla bezendiği bir dönemde annelik yapıyorlar.
MODERN DÜNYANIN ANNELERİ
Modern dünyanın getirdiği beklentiler, onları hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha da yıpratıyor. Bir yandan iş hayatında başarılı olmaları, diğer yandan ideal bir anne olmaları bekleniyor. Çocuklarını en iyi şekilde yetiştirme baskısı, onları sürekli bir mükemmellik arayışına sürüklüyor. Bu süreçte, kendi ihtiyaçlarını ve isteklerini geri plana atmak zorunda kalıyorlar. Henüz çocukluk yaraları iyileşmeden, sosyal medyanın da dayattığı “ideal anne” maratonunda kan kaybetmeye devam ediyorlar.
Bu annelerin daha fazla kan kaybetmeye değil, iyileşmeye ihtiyacı var. Bunu da tek başına yapmak zorunda bırakılmamalılar. İyileşme sürecinde annelerin aktif bir çaba sarf etmeleri büyük önem taşıyor. Ancak çevrenin desteği olmadan, iyileşmenin daha uzun sürebileceğini unutmamak gerekir. Başta eşler ve annenin yakın çevresi, gerekirse bir uzman bu iyileşme sürecine dahil edilmelidir. Bu süreçte atılacak adımlar şu şekilde özetlenebilir: Zarar vericilerden uzak durmak, iyileştiricilere sarılmak.
‘ZARAR VERİCİLERDEN’ UZAK DURMAK
Bu hususta annelere öncelikli tavsiyem, sosyal medyadan uzak durmaları. Orada geçirilen uzun zamanı beden ve ruh sağlığına faydalı şeylere ayırabilirler. Yeni şeyler öğrenmek, hobi edinmek, okumak, dostluklara yatırım yapmak gibi. Sosyal medyayı bir bilgi çöplüğü olarak değerlendirebiliriz. Genellikle bir faydalı bilgi edineceğim umuduyla girilen yerde, aşırı bilgiden zehirlenmiş olarak çıkıyoruz.
İDEAL ANNE OLMA ÇABASI
Diğer bir zarar verici, “ideal anne” olma çabasıdır. Bu mümkün değil. Annelik bir yolculuktur ve yol asla dümdüz olmaz. İniş ve çıkışları, gülü ve dikeni vardır. Buna razı olmak, bu gerçekle münakaşa etmemek gerekir. Annelik yola çıktıktan sonra yolda karşılaştığın zorluklara karşı elinden geleni yapmayı gerektirir. Önemli olan ihtiyacı olduğunda yardım istemek, düştüğünde ise yeniden kalkıp yola devam etmektir. Her annenin yolculuğu kendine özeldir. Bu esnada kıyas tuzağına düşmeden yoluna devam etmek, elinden geldiği kadar çaba sarfetmek yolculuğu güzelleştirir.
Kısaca özetleyecek olursak, zarar vericiler dediğimiz sosyal medyadan uzaklaşarak, zamanımızı daha verimli işlerle değerlendirerek ve kendimizi ideal anne olmak için kimseyle kıyaslamadan annelik yolculuğumuza devam edersek, iyileştiriciler işe yarayacaktır.
GEÇMİŞE İBRET NAZARI İLE BAKMAK
İyileştiriciler denince aklıma ilk olarak ‘geçmişle yüzleşmek’ geliyor. Geçmişi değiştirme imkânımız elbette yok. Ancak bakış açımızı değiştirmek kendi irademize bağlı. Geçmişte ihmal edilmiş duyguların telafisi bugün mümkün olabilir. Burada en önemli husus, geçmişe şikâyet nazarı ile değil, ibret nazarı ile bakmaktır. Kimseyi suçlamadan. Böyle bir bakışla bakıldığında nelerin daha iyi yapılabileceği öğrenilebilir.
SORUMLULUĞU PAYLAŞMAK
Bir diğer iyileştirici ise, annelik sorumluluğunu paylaşmaktır. Burada babalara görev düşüyor. Annelerin kendine zaman ayırabilecekleri, dinlenmelerine ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak işlere yönelebilmeleri için babalar ellerini taşın altına koymalı ve eşlerine gereken kolaylığı sağlamalı. Bu bağlamda annelerin yakın aile bireyleri tarafından da destek görmesi çok önemli. Zaman zaman eşiyle baş başa zaman geçirebilmek için çocukların bakımını üstlenmeye yardımcı olunmalıdır.
Anneler zarar vericilerden uzak durup, iyileştiricilere yöneldikleri takdirde hem kendilerine yatırım yapmış olacak, hem de anneliklerine değer katacaklar.
Bu zamanın annelerine selam olsun.