Trump’ın Seçilmesi Avrupa İçin Ne Anlam İfade Eder?
Amerika Birleşik Devletleri’inde Donald Trump yeniden başkanlığı kazandığında, herhâlde en fazla Avrupalı idareciler buna şaşırmıştır. Bir iki Avrupalı lider haricinde Trump’un başkanlığına olumlu bakan liderin olmadığı Avrupa’da seçim sonuçlarının açıklanması sonrasında tebrik yarışının başlaması da ilginçtir.
Ancak, Avrupalı liderlerin tebrik mesajlarında, ABD ile ilişkilerde bundan sonra epey zorlanacakları izlenimi de yer aldı.
Çünkü Trump neredeyse kendisi ile sembolleşmiş “Make America Great Again” ve “America First” gibi sloganlarla Amerikan seçmeninin güvenini kazanırken aynı sloganlarla Avrupalı liderleri endişelendirmiş görünüyor.
Dünya Trump’tan korkuyor. Bu korkunun sebebi, Trump’ın bir şey yapacağını söylediğinde hiç bir karşı görüşü dinlemeden, sonuçlarına da katlanarak çekinmeden yapmasıdır. İşte aslında Trump’ın halk nezdindeki inka edici ve inandırıcı gücü de buradadır. Sürekli Amerika vurgusu yapması Amerikan halkını ikna ediyor. Bu vurgu dışarıda ise endişeye yol açıyor.
Trump’ın korkutan siyasetlerinin başında dünya ekonomisini Amerikan ekonomisine doğrudan bağlamak ve Çin ile Avrupa gibi ekonomilere karşı üstünlük kurmak istemesi geliyor. Trump bunu yapabileceğini iktidarı döneminde koyduğu vergiler ve ambargolarla ispat etmişti. Trump döneminde Avrupa’nın çelik, alüminyum, otomobil, tarım ve tekstil ürünlerine uyguladığı ek gümrük vergilerinin genişlemesi veya yükselmesi Avrupa ekonomisi için gerçek bir tehdit oluşturuyor.
Öte yandan, Avrupa’nın enerji tedarikinin zorlaşma ihtimali de var. Benzin, doğalgaz ve elektrik gibi enerji alanlarında Trump’ın Avrupa’nın enerji güvenliğinden ziyade Amerika’nın enerji güvenliğini öncelemesi, Avrupa’yı bu konuda sadece ticari olarak Amerika’ya bir kâr getiriyorsa destekleyeceği ortadadır. Bu yüzden de Avrupa’da enerji fiyatlarının yükselmesi oldukça da muhtemel bir gelişmedir.
Trump iktidarının Avrupa için bir başka önemi de NATO ittifakı içerisinde Amerika’nın parasal yükünün dolayısıyla sorumluluğunun azalması konusunda olabilir. Ki, mevcut Avrupa hükümetlerini en çok endişeye sevkeden de burasıdır. Çünkü Trump, Avrupa ülkelerinin ellerini ceplerine atarak NATO’ya daha fazla ödeme yapmalarını ve yükü paylaşmalarını, aksi takdirde NATO’nun Avrupa kanadına desteğini çekeceğini bildirmişti. Bu tehdit Avrupa’yı Rusya karşısında endişeye sevketmek için yetip de artıyor bile. Çünkü, ABD olmadan NATO, Rusya’ya karşı etkin bir varlık göstermekte oldukça zorlanacaktır.